kollarına atıldı. "Ah, Arda.
... tatminle doluydu. Onu sıkıca tuttu, kanını p
di beni silmek için kendine zarar veriyordu, hepsi onun için. Dövme, on sekizinci yaş günü hediye
adam değildi. O
deki 'E' gibi oyuluy
kezleyerek, meraklı bakışları görmezden gelere
da ülser ilacımı aradım, ellerim o kadar
odasındaki yatağa yığıldım; o o
dı. Arda'nın yıldönümümüz için
gezdirerek. Gülümsüyordu, kendini beğenmiş, muz
içbir şey hissetmeye
Gülümseme kayboldu. "Sorun ne? Dilini mi
t," diye
reken hayatın tadını çıkarmadan değil. Seni sevmiyor,
an ayak seslerini duyunca gözl
i birden tiz ve panik doluydu. "Bornozu
ş, bornozumu etrafına sarmış hal
tın?" diye
m, sesim dümdüzdü.
eme, Ela!" diye bağırdı.
hıçkırdı. "Benim hatam, Arda. Onun eşyaların
n var! Bak haline, titriyorsun." Bana döndü, gözleri so
tekrarladım, sesim yükseliyo
lumu tutarak. Kavrayışı demir gib
adı. Çırpındım, kurtulmaya
zarar vereceğime inanıyo
inde bir şüphe parıltısı gördüm, e
im acıyor," diye ağlad
ldu. Canavar
mkine santimler kala. Beni dairenin içinde,
soğuk, steril koridoruna itti. Tökezledim,
e yaptığını düşü
Kilidin tıkırtısı, dün
litlenmiştim. Kapıya vurdum, adını haykırdım ama
en keskin, bıçak gibi bir acı. Koridor dönmeye
p Sabancı Müzesi'ndeki sözüydü. "Sana hiçbir şeyin zara
nim baş harfimle birlikte on

GOOGLE PLAY