. Vardığımda gördüm. Anneannemin mezarının taze topra

ırdım, onlara doğru koşarak

geldiler, kazma

ötede duruyordu, yüzünde kendini be

" diye sordum, sesim

r yerini sattı. Tüm mezarlıktaki en iyi yer olduğunu, en iyi manzaraya

nneannemin mez

," diye fısıldad

Ela, sen önemli değilsin. Anneannen önemli değil. Önemli olan t

in! Bu çöpün öğlene kadar

vücudumla korumaya çalışt

itti. Geriye doğru düştüm,

tı, teatral bir acı çığlığı attı. "A

. Bize doğru koştu, yüzü öfkeden bir fırtına bulutu gibiydi. Doğruca

ilan göğsüne. "Sadece onunla konuş

lev alev yanıyordu. "

okunmadım! Anneannemin

ürpertici bir şekilde sa

m allak bullak ol

okşayarak. "Gökhan en iyisini hak ediyor. Ann

asumdu. "Ah, Arda, emin misin? Be

mursamazca. "Taşı

ştum, kelime ağzımda kül tadı bırakıyordu.

nankör, histerik bir sürtük olmasaydın. Ama davranışların fikrimi değiş

n bir şey kaldırdı. Anneannemin küll

e çığlık attım, ayağa kalkara

endirmez," ded

n, Arda, sadece onu bana geri ver. Her şeyi yaparım. Giderim. Ortadan kaybolur

sapçı bir ışık vardı. Bundan zev

u başını sallayarak. "Artık o

du. Anneannemin ölümünü organize eden kad

irli bir gülümsemeyle

r ş

eğil. Beni üzdüğün için özür di

. Aşağılanma fiziksel bir acıydı, ama anneannemi sonsuza d

," diye boğuk bir sesle konuştum, ke

ıyordu. "Ve başının yere vurduğunu duymak i

bürtü yankılandı. Gözlerimin arkasında bir acı patladı, ama kutudaki

ım kan içinde ve yaralıydı. "

Kutuyu işçiden aldı. "Tamam," dedi

ırken, ellerim rahatlamayla

u d

min külleri, onun bu dünyadaki son fiziksel varlığı, çamura döküldü. Bir rü

dehşetle ağzına gitti. "Tüh. Ne kada