/0/92625/coverbig.jpg?v=835a6d0712e4ff0144c9ad068bc226c3)
ilk defa sevdiği
Ezgi Köse bunun artık mümkün olmad
karardı. İçgüdüleri 'kaç' diye haykırıyordu ama zayıf, sersemleşmiş bedeni elini
reği ağzında korkusunu belli etmemeye çalıştı. Boğazı düğ
, ama tek kelime etmedi. Aksine,
iyordu. Tamamen yorgun
amıyordu. Dağınık yatak ve vücudundaki sızı açıkça
kurulan bir pusuya dönmüştü. İçki üstüne içki dayadılar; ayakta zor durana d
yeni dönen kocası Kenan Koç'u düşündü. Defalarca mesaj attı, durmadan
r kulaklarınd
tüm sevgiyi ve elde avuçta kalan
ndan acı bir kahkaha döküldü. Battaniye
artvizit çarşaflard
Kartı yavaşça aldı ve logoy
ng'den bi
klının ucundan bile geçmemişti: Geçen geceki a
şte parmağı o
.
ayakkabı gördü—Kenan geri dönmüştü. Bir an d
a bile doğal özgüveni ve keskin hatları göze çarpıyordu. Saçları nemliydi;
r çizgi belirdi. Gözlerindeki ifade soğuk ve uzaktı, bel
dece on
yıl önce, Kenan'ın babası ölüm döşeğindeyken kemik iliği bağışlayıp hayatı
n'la evlenmek
nla evliliği yürütebileceğini sandı—duygusal ola
e Ezgi sadece b
ondan hizmet bekledi, ilgi bekledi; am
demeden heps
—yürek meselesiydi. Onun sevgisini kazanmak için yanıp tutuşuyordu. Bu yüzden, o n
a elinde avucunda vere
yle ilintili olduğunu fısıldıyordu. Eve Kenan'la yüzleşmeye hazır girmişti; fakat burada dur
adıklarından sesi k
Ezgi'nin hazırladığı gömlekle kravata uza
ı. "Öyle boş boş dikilme. Kahvaltıyı
damadı; sesi kısık ama kar
GOOGLE PLAY