in Ağ
mor bir çürükle, Taylan'ın mezuniyet partisine girdim. Arkadaşlarım beni adeta evden sür
gülen bir grubun ortasındaydı, Can'ın kolu sahiplenici bir şekilde
besleyen birkaç ark
anın diğer ucundaki mutlu çift arasında gidip geliyordu. "
ümseme takındım. "Eve
hissettirdi. Geçmişin tit
Can-ve-Elif'siniz," dedi Madison, sanki bu değişmez bir f
rla doldurduğunu hatırlıyor musun?" diye anımsadı Chloe, yüzünde hüzünlü
mı Elif'e saklıyorum' diyerek çıkma teklifini r
r şiddetle seven çocuğun anısı acı veriyordu. Geçmiş güzel, güneşli bir
lar değişir." Başımı belli belirsiz odanın diğer tarafına doğru eğdim.
zünde karmaşık bir ifade vardı. Sakin beyanımı duyduğunda çenesi gerildi
eli sırtında daha aşağı kaydı ve kulağına bir şeyler fısıldadı,
k için tasarlanmış, kasıtlı, zalim
ıktım. Kırılacak
r gülümsemeyle, yaz planları, New York, onun
anı geçti. Bu senaryonun bir parçası değildi. Onu takip etmem, yalvarmam, ne kay
yda kolunu daha sıkı tuttu, ona doğru somurttu. Tere
rdi. Şişe çevrildi ve gece havası yeni bir tür geri
adı, gözleri zaten çem
biri, sırıttı. "Sana buradaki en yakışıklı adama ge
Çemberdeki her bir göz Can'a döndü. O,
, gözleri kötülükle parlıyordu. "Elif, senin için
sempatiyle damlıyordu. "O onun eski s
e olduğunu, tepkimi beklediğini hissedebiliyordum. Can'a baktım. Bakışları yoğundu, içime işliyordu. Be
ğıma inanıyordu. Benden gelecek tek bir protesto sözünün, kontrolünü yeniden teyit etmeye, n
askesiydi. "Neden umursayayım ki?" dedim, sesim
öfke parıltısı aldı. Yüzü sertleşti, çenesi o kadar sıkı kenetlendi ki kasın seğirdiğini görebili
dedi, sesi tehlikeli bir şekilde yumuşaktı. Ceyda'nın yüzünü, on
iplenme ve öfkenin halka açık bir gösterisiydi. Onu öpüyordu ama beni i
arını, acımalarını, hastalıklı meraklarını hissettim. Bir araba kaz
Ceyda nefes nefeseyd
bir sırıtışla sordu, "Ee, Can? Nası
Gözleri karanlıktı, soğuk, mu
eceği kadar yüksekti. "Ceyda, Elif'in şimdi

GOOGLE PLAY