in Ağ
ırıtış fırlattı. Oyun devam etti, anlamsız bir gürültü ve zoraki kahkahalar seli. Birkaç dakika
adı, gözleri bir kez d
urup bu iğrenç performansın bi
sesim fısıltıdan farksızdı. Titrek bacaklarla ayağa kalk
su çarptım, onun sözlerinin, herkesin acıyan bakışlarının hissini yıkamaya çalıştım. Kendime güçlü olmamı, bunun son
i bu işkenceye daha fazla maruz bırakmanın bir anlamı yok
işikteki çalışma odasından sesler geldiğini duy
rkadaşı Mert'in sesini. "Herkesin önünde mi? 'Çok da
adım, kalbim kaburg
rdır bu 'biz bittik' saçmalığını çekiyor. Bu sadece
za döndü. Bunun bir oy
ereddütlü bir sesle. "Bu gece fark
anki gibi yalvarmam için ayrılmakla tehdit ediyor. Beni kontrol edebileceğini sanıyor. Eh
Halka açık aşağılama, zalim sözle
Mert. "Sadece Ceyda ile tak
u biliyoruz. Bir hafta, belki iki hafta sonra, gözyaşlarını döküp geri dönmeyeceğimi anladığında, ortaya çıkacağım. Doğru şeyleri söyleye
uduma yayıldı. Havuz suyundan daha soğuktu, onun sözlerinde
ece bir stratejiydi. Bir manipülasyon aracı. Kendi
i çekildim, hareketlerim sessiz ve hayalet gibiyd
, kemiklerimden yayılan keskin soğukluktu. Yürüdüm, ayakları
n kaputunda oturmuş, gün batımını izliyorduk. Bana öyle bir hayranlıkla bakmıştı ki, sanki tüm
dürebileceğini hissettiren türden bir acıya ilk gerçek bakışım. Varlığına, yörüngesi
ne zaman bu zehirli, tek
şey onunl
r yerine yapıştırmasına izin verdi. Yapışkanlıktan nefret ederdi ama onun bir tasarımcı çantası gibi koluna asılmasına izin
erinde acımın onun uyanıp ne yaptığını görmesi için bir katalizör olacağını umarak. Sad
ülmedi. Çocukça, sinir bozucu, öngörülebilir olarak görüldü. Ar
me yaklaşırken, tanıdık posta kamyonunun kaldırımdan ayrıldığını
sırtı bana dönü
deren adresi şüpheye yer bırakmıyordu: Boğaziç
oğazıma

GOOGLE PLAY