/0/96819/coverbig.jpg?v=831c8214768f5337de85710d8db25fc6)
a üvey kardeşimi öldüren bir katil olduğumu söyl
aptığı ilk şey, daha kaldırımdan bile ineme
köpek kulübesine kilitledi. Alnım mermer zeminde kanayana kadar "ölü" kardeşimin portresinin önün
beni bir geceliğine ahlaksız bir
yıllık cehennemim, onun sapık oyununun bir parçasıydı. Ve tek yaşama sebebim olan küç
ünü izledi ve hi
ken, kendimi bir hastane penceresinden a
güne geri dönmüştüm. Müdürün sesi ifadesizd
nu ve bana haksızlık eden herkesi
lü
steril, beyaz bir kutuydu. Beş yıl boyunca benim dünyam olmuştu. Duvarlar çıplaktı
bol üniforma, kemikli vücudumun üzerinde asılı duruyordu. Artık İstanbul sosyetesinin gözbebeği Asy
Sancaktar'ı öldürmekle suçlandıktan sonra yapmıştı. Dünyaya bunun bir merhamet eylemi,
e Kumsal'ın gülümseyen, çerçeveli bir fotoğrafı vardı. Bu benim günlük ritüelim, zorunl
rmi beş gün. Her
essizliği bozdu. Müdür, if
n. Serbest bı
t bırakılmak mı? Kelime ya
eyi ayarladı.
yıl. Herkesin, sevgili baldızını öldüren kadından boşanmadığı için dindar, merha
m arafımı titizlikle hazırl
t bir yüz, bir aile üyesi, herhangi birini görmeyi bekliyordum. Ama kaldırım b
ey'in talimatları. Kefaretinize evde devam et
vardı. Soğuk bir dehşet içimi kapladı. Hap
pıyı tutarken bana açık bir aşağılamayla bakıyordu. Bir zamanlar evim dediğim malikaneye dönüş yolculuğu sessiz g
sıltıları yılan tıslaması gibiydi. Bana a
nda ç
Hayalet gib
Böyle bir kadın hapi
umut ipliğine tutunuyordu. Yıllar önce
mde, "ne olursa olsun, kardeşini korumal
katlanmamın tek nedeni oydu. Şimdi
ük merdivenlere doğru yürüdüm, adı
, gümüş rengi bir spor arabanın motoru kükreyerek doğrudan bana doğru savrul
diye durdu. Dizlerim sıyrılmıştı ve kalbim göğüs kafesime çarpıyordu. İçgüdüsel olarak elimdeki fotoğrafı kon
n kapıs
görünüyordu: inanılmaz derecede yakışıklı, tanıştığı herkesi büyüleyen soğuk bir dindarlık havasıyla. Kış göğü r
i ezmeye
demde düğümlendi, beni boğuyordu. Bu adam sade
koşan. Onun için kendimle ilgili her şeyi değiştirmiştim. Sivri uçlarımı yumuşatmış, onun sessiz h
Düğün günümüz hayatımın en mutlu günüydü. S
ldü ve dünyam
rmış ve titreyerek durur
sim boğuk bir fısıltıydı. "K
renerek süzdü. Tam önümde durdu, o kadar yakın
ya." Sesi alçak ve pürüzsüzdü, bir zama
kelime boğazımdan yırtılarak ç
evden çıkan iki iri korumaya
üllülüğü öğretmemiş," dedi, sesi her türlü duygu
mı kavradı. Tutuş
tay, sanki ben atılacak bir çöpten başk
r köpek kafesin
kadı. "Hayır! Kut
yalvarışlarım geniş, boş avlud

GOOGLE PLAY