ma acı, aşağılanmanın ezici ağırlığı yanında bir hiçti. Bir hayvan gibi bahçenin uzak ucundaki b
yapmayın," diye sız
r tatmin karışımıydı. Bazıları telefonlarını kaldırmıştı, küçük siyah lensl
bak. Hak etti
yeri k
esiyle yerine oturdu. Kargaşadan rahatsız olan Dobermanlar havlamaya başladı, derin, tehditkar hır
iye bağırdım, sesim havla
aynı boş gözlerle izliyordu. O, dehşetimde
ın cebinde küçük, pürüzsüz bir nesne buldum. Ninemin bir hediyesi olan lapis lazuli
gisini kazanmaya çalıştığım yıllara geri döndü. Onun buz gibi dış görünüşünü sıcaklığımla eritebileceğimi
, parça parça, geriye hiçbir şey kalmayana kadar soymuştu. Fiziksel acı, sürekli korku, halka açık utanç - hepsi birl
bey, yüzü saf bir nefret maskesiyle bükülmüş halde üzerimde duruyordu.
zehir damlıyordu. "Biraz kafeste kaldın diye b
aret etti. "Kutay alnını yere vurarak af dilemen
izmetçilerden biri saçımı tuttu ve başımı aşağı d
fısıldadım, kelimeler
çığlık attı Elif. "Bu öz
n sızıntısı aktı. Kelimeleri tekrarladım, sesim sessiz odad
onun cesedinin yanında bulduğunda, yüzü kederle değil, korkunç, soğuk bir öfkeyle parçalanmıştı. "Bunun bedelini ödeyecek
ü tut
bir uğultuydu. Her birini saydım, acılarımın
ıyordu. Başım dönüyordu ve midem bulanıyordu
aktım. "İstediğini yaptım," diye hırladım.
öründüğü kadar çabuk kayboldu. Küçük bir masay
rsun?" diye sordu, sesi ald
ğsümde savaşırke
iç. Bunu iç, ve onu g
un okunmaz yüzün
katilin asla çocuk doğuramamasını sağlamak
l saydığı tek şeyi, bir geleceğin, kendi ailesinin olma olası
zlerine baktım. Bu, geleceğiml
seçenek
her şeyi
dım. Dudaklarıma götürdüm v

GOOGLE PLAY