rız.” Direktörün sesi hattın diğer ucunda sıcaktı. “Ama koşulları anl
olan şeydi. Kaybolacak bir yer. Son
liriz,” diye söz verdi. “Sadece
kluğumu delen umut benzeri bir
uca eve sürdüm. Evimize.
tesk bir parodiye dönüşmüş bir hayat. Tezgahta bir çift uyumlu kahve kupası. Şöminenin üzerinde dü
girenler oldu, torbanın dibinde paramparça oldular. Fotoğraf çerçevesi onu takip etti, camı çatladı. İkimizin olduğu her fotoğrafı çe
ldırım kenarına sürükledim, içimi
kıyafetlerim. Bana ait olan her şey. Bir nakliye şirketinin onlar
ece eve
k çantasını bıraktı ve beni bir kucaklamayla kendine ç
özledim,” diye m
tlı parfüm kokusunu alabiliyordum. Tek görebildiğim, o bebeği t
si soldu, yerini endişeli bir ifade
dedim, ses
ından bir dizi hediye paketi çıkardı.
nede sürdüğü kokunun aynısıydı. Üniversitedeyken doğum günüm için bana hediye ettiği, içindeki bir bileşene karşı şiddetli alerjim olduğunu unuttuğu kokunun ayn
tmu
unu nasıl yapabildiğini sormak istedim.
im sertti. “Bir bebek istiyo
r maskesi. “Bunu konuştuk. Şirket yeni bir girişim başla
şekilde duyabiliyordum – hattın diğer ucunda Hande’n
k istemiyordu. Aşkı, geleceği, a
ı gibi hissettiren bir jest. “İş,” dedi
na binip hızla uza
num bir bildirimle titredi. Tanımadığım bir isimden
tiğimiz bir restoranda, bir atlıkarıncada çekilmiş fotoğrafları. Ve resimlerin altında, tanıdığım insanlardan
sel bir darbe olarak kendini gösterdi. Öne doğru sarsıld
Bir doktor olarak belirtileri biliyordum. Zihnimde hem bir m
eve g
ttim. Güvendiğim bir meslektaşı
, gülümserken gözleri
ssedemediğim bir neşeyle parlayan

GOOGLE PLAY