Uygulamayı Edinin popüler
Ana Sayfa / Çağdaş / Nişan Partisi Kâbusu
Nişan Partisi Kâbusu

Nişan Partisi Kâbusu

5.0
10 Bölümler
Şimdi Oku

Çırağan Sarayı'ndaki nişan partim, benim peri masalım olmalıydı. Ben Elif Aydın, yakında İstanbul Borsası'nın altın çocuğu Can Arslan'ın karısı, yani Bayan Arslan olacaktım ve rüya gibi elbisemin içinde kendimi bir prenses gibi hissediyordum. Sonra, aşk dolu slayt gösterimiz için kurulmuş olan dev ekran titredi. Yıllar öncesinden, bir üniversite partisinde çekilmiş, sarhoşluktan kendimi tamamen kaybettiğim, rezil olduğum grenli bir video oynamaya başladı. Balo salonunda toplu bir nefes kesilmesi yaşandı. Can'ın yüzü önce bembeyaz oldu, sonra öfkeden kıpkırmızı kesildi. Mikrofonu kaptığı gibi, "Bu nişan BİTTİ!" diye kükredi. Parmağımdaki pırlanta yüzüğü hırsla çekip çıkardı ve nedimem Selin'in eline, vahşice parmağına geçirdi. "Selin, en azından sende biraz asalet var." Annemle babam hıçkırıklara boğulurken, davetliler arasında önce bir fısıltı, sonra kahkahalar dalgalandı. Uyuşmuş parmaklarımın arasındaki şampanya kadehiyle birlikte benim dünyam da paramparça oldu. Ben utanç içinde donakalmışken, ana kapılar ardına kadar açıldı. Şehrin fısıltıyla konuşulan gücü, Selin'in "vasisi" Miran "Kral" Karabey, gölgelerin arasından belirdi. Salona ölüm sessizliği çöktü. Videoyu durdurdu, bir mikrofon aldı ve yumuşak ama tüyler ürpertici sesiyle herkese gitmelerini emretti. Sadece annemle babam, Can, Selin ve ben kalmıştık. Sonra bana yaklaştı. "Sana bir sözleşme teklif edeceğim Elif. Bir evlilik. Benimle." Hakkında canavar olduğu söylentileri dolaşan bir adamla evlenmek mi? Benim yüzüğümle övünen Selin'i işaret etti. Kariyerim, geleceğim, itibarım... hepsi yok olmuştu. Çaresizlik beni yuttu. Başka ne seçeneğim vardı ki? "Evet," diye fısıldadım.

İçerikler

Bölüm 1

Çırağan Sarayı'ndaki nişan partim, benim peri masalım olmalıydı. Ben Elif Aydın, yakında İstanbul Borsası'nın altın çocuğu Can Arslan'ın karısı, yani Bayan Arslan olacaktım ve rüya gibi elbisemin içinde kendimi bir prenses gibi hissediyordum.

Sonra, aşk dolu slayt gösterimiz için kurulmuş olan dev ekran titredi. Yıllar öncesinden, bir üniversite partisinde çekilmiş, sarhoşluktan kendimi tamamen kaybettiğim, rezil olduğum grenli bir video oynamaya başladı. Balo salonunda toplu bir nefes kesilmesi yaşandı.

Can'ın yüzü önce bembeyaz oldu, sonra öfkeden kıpkırmızı kesildi. Mikrofonu kaptığı gibi, "Bu nişan BİTTİ!" diye kükredi. Parmağımdaki pırlanta yüzüğü hırsla çekip çıkardı ve nedimem Selin'in eline, vahşice parmağına geçirdi. "Selin, en azından sende biraz asalet var." Annemle babam hıçkırıklara boğulurken, davetliler arasında önce bir fısıltı, sonra kahkahalar dalgalandı. Uyuşmuş parmaklarımın arasındaki şampanya kadehiyle birlikte benim dünyam da paramparça oldu.

Ben utanç içinde donakalmışken, ana kapılar ardına kadar açıldı. Şehrin fısıltıyla konuşulan gücü, Selin'in "vasisi" Miran "Kral" Karabey, gölgelerin arasından belirdi. Salona ölüm sessizliği çöktü. Videoyu durdurdu, bir mikrofon aldı ve yumuşak ama tüyler ürpertici sesiyle herkese gitmelerini emretti.

Sadece annemle babam, Can, Selin ve ben kalmıştık. Sonra bana yaklaştı. "Sana bir sözleşme teklif edeceğim Elif. Bir evlilik. Benimle." Hakkında canavar olduğu söylentileri dolaşan bir adamla evlenmek mi? Benim yüzüğümle övünen Selin'i işaret etti. Kariyerim, geleceğim, itibarım... hepsi yok olmuştu. Çaresizlik beni yuttu. Başka ne seçeneğim vardı ki? "Evet," diye fısıldadım.

Bölüm 1

Çırağan Sarayı'nın balo salonundaki kristal avizeler parıldıyordu.

Nişan partim.

İstanbul Borsası'nın altın çocuğu Can Arslan ile.

Ben, Elif Aydın, yakında Bayan Arslan olacaktım ve kendimi bir prenses gibi hissediyordum.

Sonra, aşk hikayemizi anlatan slayt gösterisi için kurulmuş dev ekran titredi.

Grenli bir video başladı.

Ben. Yıllar önce. Bir üniversite partisinde. Sarhoş. Rezil bir halde.

Sadece çakırkeyif değil. Kütük gibi sarhoş.

Ses kaydı, utanç verici saçmalıklardan ibaretti.

Salonda toplu bir nefes kesilmesi yaşandı.

Can'ın yüzü önce bembeyaz oldu, sonra öfkeden kıpkırmızı kesildi.

Grup liderinin elinden mikrofonu kaptı.

"Bu nişan BİTTİ!"

Sesi, hoparlörlerden yükselerek acımasızca yankılandı.

Parmağımdaki pırlanta yüzüğü hırsla çekip çıkardı.

Elim sızladı.

Nedimeme, ev arkadaşım Selin Çelik'e döndü.

Yüzüğü onun parmağına geçirdi.

"Selin, en azından sende biraz asalet var."

Önce alçak bir mırıltı, sonra daha yüksek sesle kahkahalar davetliler arasında dalgalandı.

Babam bir adım atmaya çalıştı, annem hıçkırıklara boğuldu.

Ben donakalmıştım, pahalı şampanya kadehi uyuşmuş parmaklarımdan kayıp mermer zeminde paramparça oldu.

Geriye doğru sendeleyerek giderken bir spot ışığı beni takip ediyor gibiydi.

Sonra, balo salonunun ana kapıları ardına kadar açıldı.

Koyu renk takım elbiseli iki iri adam içeri daldı.

Onların arkasından, gölgelerin arasından bir siluet belirdi.

Miran "Kral" Karabey.

Selin'in "vasisi". Şehrin fısıltıyla konuşulan gücü.

Limanlar, sendikalar, nakliyenin yarısı onundu.

Ölüm sessizliği çöktü. Mutlak bir sessizlik.

Miran salonu süzdü, gözleri buz parçaları gibi soğuktu.

Doğruca ses kabinine yürüdü.

Adamlarından biri kontrol panelini parçaladı. Video kesildi.

Miran bir mikrofon aldı.

Sesi yumuşaktı ama tüyler ürpertici bir otorite taşıyordu.

"Parti bitti. Herkes gitsin. Şimdi."

Kimse itiraz etmedi.

Salon dakikalar içinde, marka ayakkabıların ve ipek hışırtılarının oluşturduğu bir izdihamla boşaldı.

Sadece Can, Selin, annemle babam ve ben kalmıştık. Ve Miran'ın adamları.

Miran bana yaklaştı.

Nazikçe kolumu tuttu.

"Elif," dedi, sesi şaşırtıcı derecede yumuşaktı. "İyi misin?"

Konuşamadım. Sadece titriyordum.

Can'a baktı. "Sen bir aptalsın."

Can alayla güldü. "Rezil oldu. Onunla evlenemem."

Miran'ın gözleri kısıldı. "Rezil olmak görecelidir."

Sonra tekrar bana döndü.

"Sana bir sözleşme teklif edeceğim Elif. Bir evlilik. Benimle."

Başımı hızla kaldırdım.

Annemle babam şok içinde nefeslerini tuttular.

"Seni koruyacağım. Kimse bir daha adını saygısızca ağzına almaya cesaret edemeyecek."

Can'ın yüzüğüyle övünen Selin'i işaret etti.

"Bazı insanlara yerlerini öğretmek gerekir."

Çaresizlik beni yuttu. Geleceğim, avukatlık kariyerim, itibarım... hepsi yok olmuştu.

Miran Karabey ile evlenmek mi? Canavar olduğu söylenen bir adamla?

Ama ne seçeneğim vardı ki?

Tereddüt ettiğimi gördü.

"Bunu bir iş anlaşması olarak düşün Elif. Karşılıklı faydaya dayalı."

Gözyaşlarına boğulmuş anneme, öfkeli babama baktım.

Can'ın kendini beğenmiş yüzüne, Selin'in zafer dolu sırıtışına baktım.

Mahvolmuştum.

Miran Karabey bana bir çıkış yolu sunuyordu. Karanlık bir yoldu, ama bir yoldu.

Küçük, kesik bir hareketle başımı salladım.

"Evet," diye fısıldadım.

Miran'ın dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme belirdi.

"Mükemmel."

Adamlarından birine işaret etti.

"Evrakları hazırlayın. Yarın evleniyoruz."

Okumaya Devam Et
img Uygulamada Daha Fazla Yorum Görüntüle
Son Sürüm: Bölüm 10   Bugün10:43
img
img
Bölüm 1
23/10/2025
Bölüm 2
23/10/2025
Bölüm 3
23/10/2025
Bölüm 4
23/10/2025
Bölüm 5
23/10/2025
Bölüm 6
23/10/2025
Bölüm 7
23/10/2025
Bölüm 8
23/10/2025
Bölüm 9
23/10/2025
Bölüm 10
23/10/2025
MoboReader
Uygulamayı İndir
icon APP STORE
icon GOOGLE PLAY