in Ağ

arçalanmış buz kadar soğuk ve keskindi. Donakaldığım karanlığa b

kokusu alan bir avcı gibi gerildi. Gözlerini kıstı, fa

li

pahalı mekanizma sessiz sokakta usulca iç çekti. Bana doğru yürüdü

u, tonu garip bir endişe ve öfke

sesim sahip olduğumu bilmediğim bir öfkeyle titriyordu.

boynuna ipek bir fular sardı. Kaan'ın ya

gösteriyordu. Çok... otantik." Bana baktı, gözleri yapmacık bir masumiyetle kocaman açılmıştı. "Lis

performansını keserek.

üzünü Kaan'ın göğsüne gömdü, omuzları yapmacık hıçkırıklarla sarsılmaya başladı. "Özü

kşadı. Başının üzerinden bana baktı, kaşları hayal kırıklığı

. Zaten paramparça olduğunu düşündüğüm kalbim,

ere yatırırken kahkahalarının fayans duvarlarda yankılandığı anlara. Derin, kendini beğenmiş bir gü

rca iltihaplanmıştı. Utanarak saklamıştım, ta ki Kaan'la tanışana kadar. O, nazikçe elimi tu

" diye sormuştu, sesi

nu mahvedeceğim, Elif. Senin için. Döktüğü

ürmeye yemin ettiği canavara aşık olmuştu. İron

ıdık sabırsız kaş çatışıyla bakıyordu. "Sadece orada duracak mı

onun göğsünden kaldırarak. Ancak gözleri soğuk ve zaferle keskindi. "Hepimiz arkadaş

aki hassas deriye battı. Neredeyse fark edilmeyen küçük bir hareketti ama t

engesini kaybetmesine neden oldu. Tiyatrovari bir çığlıkla geriye doğru sendeledi,

enim geri çekildiğimi gördü ve tutkusunun bul

tiğimi