ra'nın G
lbimdeki daha keskin keder senfonisinin altında donuk, zonklayan bi
gözleri kırmızı ve şişt
hırladım. "Ca
cenazesi olduğundan emin oldum. Hiçbir... kesinti olmadan." Bacaklarıma, her ikisi de ağır
hakkında konuşmak istemiyordum. Onu düşünmek
kim olduğumu biliyordu. Aras Gürsoy'un karısı. Birkaç hafta önce beni dünyanı
rdu. "Yaralarınız ciddi. Her iki kaval kemiğinizde de pa
çtı. "Çok endişelenmiş," diye tekrarladım,
şey hissetmiyordum. İçimdeki fırtına geçmiş, geride ürkütücü, sessiz bir çorak arazi bırakmıştı. Tutk
tı ama irademi çel
mışım gibiydi ve dürüst olmak gerekirse, minnettardım. Yokluğu bir merhemdi. Onun acımasını ya da sahte pişm
"O hastane önlüğünden kurtulman lazım," diye ısrar etti. "Ş
s'la sık sık gittiğimiz bi
k bir gülümsemeydi. Eskiden sadece bana ayırdığı gülümsemeydi. Bir hayaleti izlemek gibiydi. Selin gülüyordu,
anı parladı: Aras doğum günümde aynı kolyeyi boynuma taka
imkilerle buluştu. Bir anlığına gülümsemesi soldu. Şakağını ovuşturdu, yüzünden bir
özleri kısıldı. Eğilip kulağına bir şeyler fısıldadı, eli göğsündeydi. Ne dediyse i
r ucuna kadar ulaştı. "Bak, Selin. Sakat
ıslaması gibiydi. Yanaklarımın yandığını hissettim ama bakışlarımı ondan ay
ürdüm, kalbim göğsümde bir buz kütlesiydi. Vitrindeki en pahalı çantay
, tam da kendime onu alacaktım!" diye sızlandı, çantayı görevlinin elinden kapa
nımefendiye ne isterse verin." Bana döndü, sesi küçümsemeyle damlıyordu. "Çantayı ona bırak, Ef
ü. "Ben hala Bayan Gürsoy'um. Ve bu kart," cüzdanımdan kendi aynı siyah kartımı çıkardım, "hala oldukça aktif. Beş ta
çenesinde bir kas seğiriyordu. Meydan okunmaktan n
doğru yürüdü, yüzü benimkinden santimler uzakta olana kadar
inin içine bakarak, "çok
num vızıldadı. Asl
eri aç
daydı. Öne çıkan resim, sadece Aras'ın gördüğü, profesyonel, iç çamaşırlı bir fotoğrafımdı. Makale, zengin adamların özel eşyalarım, iç çamaşırlarım ve özel fotoğraflarım da dahil olmak üzere "kişisel eş

GOOGLE PLAY