arımı yüzüme yapıştırdı ve elbis

arı toplamaya çalışıyordum. Mürekkep akıyor, babamın zarif el yazısını anla

müzik kutusu çamurun içinde yarı gömülü yat

e sağlam meşe kapıya

ri al beni

m fırtınad

ışık yandı. Hizmetçilerden bi

anım! Kapıyı açı

ı. Başını salladı. "Yapamam, A

k s

le çarptı. Artık bu evin hanımı değildim. Bir

etrafına sarmış, onu teselli ediyordu. O göğsüne yaslanıp hı

derimi delip geçti. Onların ben

biraz korunmaya çalıştım. Kırık müzik kutusun

ağacından düşüp kolunu kırmıştı. Ambulans gelene kadar saatlerce yanında

n koruyacağın

emle babamın fotoğrafı

fiziksel hem de duygusal bir yorgunluk beni sardı. Başımı soğuk taşa

lmiyorum. Kendime geldiğimde yağmur

pı aç

elen ışığa karşı silueti belirmi

ssizdi. Yerde büzülmüş bana baktı ve bir an için

kadar çabu

katlanmış bir ş

di, sesi düzdü.

. Bana elini uzatmadı. İyi olup olmadığımı sormadı. Sadece

kutuyu atölyeme götürdüm. Her bir parçayı dikkatlice temizleyerek, kurtarabildiğim kadarını kurtarmaya çalışarak saat

rmaya çalışırken merdiven

. "Ah, bak. Kırık oy

, tüm dikkatim o nar

n, Arda olanlar için çok kötü his

verm

n iyiyimdir," dedi, sesi yapış yap

utusuna

edim, sesim alça

ak yardım etsin. Bir kazay

, kutuyu göğsü

"Sadece yardım etmek istemiştim

, Asya," diye

ay

düm. Parmaklarını şıklattı. Korum

an," diye

üzik kutusunu bir kalkan gibi

a!" diye

meledim ve çırpındım, tırnaklarım derilerine battı. B

usu elimd

nra bana, gözlerinde saf, muz

," d

düş

inde paramparça oldu, küçük bale