/0/96833/coverbig.jpg?v=6537715ab95d9343a9b1f7c0731bf2d8)
kasadaki annemin eski küpelerini ararken parmakla
ıllık karısı olan ben değildim. Beş yaşındaki Can Arslan adında bir çocuktu ve yasal vasis
yıp düştü. İçime soğuk bir uyuşukluk yayıldı. Yedi yıl. Yedi yılımı Ateş'in deliliğini, öfke nöbetlerini, sahiplen
: Ateş, Can'ı dizinde zıplatıyordu, Hazan yanındaydı ve başını onun omzuna yaslamıştı. Ve onlarla birlikte, çocuğa g
transferi tamamlandı," dedi babası bir kadeh ş
ndi. "Lale'nin aile parası her zaman ge
ni güvence altına almak için kullanılmıştı. Hepsi biliyordu. Hepsi bu komployu kurmuştu. Onun öf
yatak odamıza koştum ve kapıyı kilitledim. Aynadaki yansımama, eskiden olduğ
dadım boş odaya. "Seni bi
lü
ki küpelerini, onun "koruma" amaçlı saklamakta ısrar ettiği o küpeleri
akfı" yazıyordu. Açtım. Hukuki dil yoğundu ama isimler net
en değildim. Beş yaşındaki Can Arslan adında bir çocuktu. Ve yasal vasi
ık gör
Anlamsız geliyordu. Titreyen b
kıf belgesini doğr
. Gerçekti. Sapasağlamdı
kadar ulaşan soğuk bir uyuşukluk içime yayıldı. Yedi yıl. Yedi
ihninde bir hastalık çürüyen bir adamdı. Doktorlar Aralıklı Patlayıcı Bozukluk diyorlardı. APB. Bu, b
r bakışı... herhangi biri onu çileden çıkarabilirdi. Yüzüme asla vurmazdı. O kadar akıllıydı. Kollarımı tutar, parmakları derime geçer, günlerce uzun
başımın birkaç santim yanından geçip duvarda paramparça olmuştu. Bir cam p
gelirdi. Gözlerimdeki dehşeti, kolumdaki kesiği görür ve yüzü çökerdi. Bu sefer
Lale'm. Özür dileri
sanki benimmiş gibi hissederdim. O kötü değil, hastaydı. Beni seviyordu, diye
reledim, programını yönettim ve bir denizcinin havayı okuduğu gibi onun ruh halindeki ince değişimleri okumay
tti. Paranoyası arttı. Patlamalar daha sık hale
iğimi düşündüğü bir akşam yemeği daveti yüzünden korkunç bir kavgadan sonra kendini banyoya ki
kluğumuzu hatırladım. Yan yana evlerde büyümüştük. O her zaman beni gözeten o yoğun, sessiz çocuktu. Oyun parkında beni i
davet eden bir çocuğu bulup o kadar kötü tehdit etmişti ki çocuk okul değiştirmişti. O zamanlar
İlgisi ya beni ısıtan ya da diri diri yakan bir güneşti. Ama inanıyordum, gerçekten in
k başına acı çekmesi düşüncesi daha kötüyd
arı benden uzak tutmak zorundaydı. Terapi alacaktı. Ve en önemli kural, hayatı üzerine yemin ettirdiğim kural: Ne olursa olsun, ne
ardı, beni manipüle etmeye çalıştı. Ama
almanın bir yolunu bulduğumuzu sanmıştım. Bana olan sevgisinin, kendi kırık dökük haliyle, mutlak olduğunu d
ünyamızı bir arada tutan tek sözü bo
, kırılgan kız. Hazan, böbrekleri iflas ettiğinde bir böbreğimi bağış
ıktım, zihnim bomboştu ve soğuk, sessiz yalıda yürüdüm. Ayaklarım beni,
çesinden geliyordu. Kalbim kaburgalarıma karşı hastal
k çocuğu dizinde zıplatıyordu. Hazan yanındaydı, başını Ateş'in omzuna yaslamıştı. Ve onlarla birl
aile tablosu
sıkışırken kulağı
transferi tamamlandı," dedi babası bir kadeh ş
ndi. "Lale'nin aile parası her zaman ge
ndi param, onun ihanetinin geleceğini güvence altına almak iç
uç çikolatalı pastayı Ateş'in b
eyiciydi. Beklenmedik bir dağınıklık. Bir aksaklık. D
ik bir sesle kıkırdadı. Bir peçete aldı ve dikkatle, şefkatle,
sın, değil mi?" diye mırıldand
daha fazla paramparça etti. Onun öfkesi, paranoyası, hastalığı her
sı, oğlu. Tanrı'ya şükür Hazan, Can yeterince büyüyene
sabitlenmişti. "Vakıf kuruldu. O benim
abancı. Yıllardır kurtarmaya çalıştığım, anla
gibiydi. Koştum. Yedi yıldır paylaştığımı
olgun, gözleri boştu. Musluğu açtım ve ellerimi ovaladım, onun dokunuşunun hi
Her şey
adının hayaletine baktım. Dudaklarımd
dadım boş odaya. "Seni bi

GOOGLE PLAY