akip ederek. Sesi şimdi daha yumuşaktı, yatıştırmaya çalı

onu onu yarış pistine götürüyoruz. Eğlenceli olur diye

indi. Benim kaçışımdı, İsmail'in bana pistin çizgilerini öğrettiği, Demir'in ise her şeyin mükemmel olduğundan emin ol

mayı. Ağırlık merkezleri yer değiş

epo' yazılmış hareketli kutu yığınına

" diye sordu, ka

dedim, sesim kararsızdı. Buzdo

Alin," dedi İsmail, şüpheci bir tonda. "Garip da

çevirmişti. Mesafem hastalığımın bir belirt

ı. Ekrana baktı ve ifadesi anında y

biliyordum. Issız bir yolda patlak bir lastikle ilgili bir şeyler. Çaresiz, dehşete düşm

r, sesi rahatlatıcı bir merhem gibiydi. Telefonu kapatıp anah

reketlenmişti. "Alin, sonra d

ı. Bir an orada durdum, elimde soğuk su şişesi. İyi olup olmadığımı, bir şeye ihtiyacım olup olmadığını

üşmüştü, ortak tarihimizin son kalıntıları şimdi bir gri kül

e aylardır aramadığım

an T

ak, nazik sesi, evimi yeni dolduran soğukluğun tam tersiydi. En hasta

yze," dedim. "Aslında, bir

u. "Taşınıyor mus

ve

"Bu Demir ve İsmail yüzünden mi? Hastanede nasıl olduklarını

değişikliğe ihtiyacım var. V

sonra." İçini çekti. "Hep seninle o ikisinden biri

an Teyze. Hepsi bu kadardı." Yalan ağzımda kül tadı bıraktı ama gere

seni görmek i

akşam yemeğine gel. En s

ir sıcaklık hissederek. "Ve Canan Teyze? Lütfen onlara söyle

düt etti. "Tamam, canım