Kurtarıcıdan Saplantılı Takipçiye

adaki en romantik jest olduğunu düşünürdüm. Şimdiyse, yaldızlı bir kafesin anahtarı gibi

e Kenan dizlerinin üzerinde, lavanta rengi ipek bir fuları sıkıca tutuyordu.

lin'di. "Kenan? Sesin... nefes nefese geliyor." Kenan tersledi, "Ne istiyorsun?" Selin, evleneceğimiz dedikodularının doğru olup

evasa, aşağılayıcı bir şaka gibiydi. Annemin cenazesinden sonra babamın Selin ve annesini eve getirdiği günü, beni nasıl b

onun için özel olduğuma inanmıştım. O bir azi

lılık oluştu. Hıçkırıklara boğulmuş bir sesle Eda'yı aradım. "Bitti. Artık onu istemiyorum." Bu şehr

lü

özel villasının şifre

jest olduğunu düşünürdüm. Şimdiyse, yal

mermer zemin beni iliklerime kadar üşütüyordu. Burada olmamam gerekiyord

bırakmıyordu. Bir türlü kurtulamadığım bir histi bu; şehrin en iyi dedikoducuları

ilmem ger

ldim. Hedefim, kesinlikle özel tuttuğu çalışma odasıyd

bir

aralanmıştı. Donakaldım, elim ağzıma gitti. Başka bir rüzgâr esin

enzemiyordu. Giysiler yere saçılmıştı ve hava viski ile

an ora

l dikim gömleğinin düğmeleri açıktı, her zaman mükemmel olan sa

lavanta rengi ipek bir fular vardı. Ful

e doku

ses kaçtı. Bu, saf bir çaresizliğ

sesi beni dehşete düşür

m do

vey kız

nı sayık

Selin geçen hafta bir yardım etkinliğinde takmış, sınırlı

Göğsüme yayıldı, kalbimi, ciğerlerimi,

ığım, saf ve dokunulmaz adam

eni arzu

vazına tutundum. O beni görmeden, bu kâbus d

la geri geri g

üzerindeki telefonu

eketle kaptı. Hoparl

fese geliyor." Bu Selin'i

eskinleşmiş, soğumuştu; az önce çıkardı

endişeyi adeta duyabiliyordum. "Sevgili Aslı'mızın herkese

ham, içgüdüsel bir

sl

fiziksel bir da

elimesi bir hançer gibiydi. "Peşimde dolanıp durması

sadece bana daha yakın olmak için katlanıyorsun. Ve babamın tam onayını alm

, sesi dümdüzdü. "O gün

andı Selin. "Yakında isted

a bi

iz nefes alışlarımın bozd

ordu. Babam. Üvey kız kardeşim. Sevdiğim adam. H

ldığım ara sıra gösterdiği nezaketler, hepsi

ca, umutsuz aşkım, devasa, a

em ani bir kalp krizinden ölmüştü; kocasının metresini ve gayrimeşru kızını şehrin en büyük galasında

asıydım. Usta bir manipülatör olan üvey annem, benim hakkımda ahlaksız ve uçarı olduğuma dair d

vde görmezden gelindim. Hay

slanoğlu ortay

döküp benimle alay etmişlerdi. Kenan araya girmişti. Çok bir şey söylememişti, sad

ran bir ışık h

ili yaşlarının başını bir manastırda geçirdiği, babası hastalanınca aile imparatorluğunu devralmak için laik hayata

yoğundu ki g

ırdama kaçtı, sessiz koridorda

Sadece yanlış kadına

na katılmak, hatta onun beğeneceğini düşündüğüm şekilde giyinmeye çalışmak. Bir keresinde onu baştan çıkarmayı umarak bir partiye de

tür dünyevi arzulardan ü

nim tarafımdan baş

Döndüm ve koştum. Nereye gittiğimi bilmiyordum,

ışarıdaki bakımlı çimlerin üzerine bir yığın halinde yığıld

s nefese, dünya et

ında sert ve keskin b

rmaklarım titriyordu. E

di. "Aslı? Ne oldu? S

ğazımdan yırtılarak çıktı. "B

detli ve koruyucu. "İyi. Zaten seni hiç hak

rsiyle silerek. "Bana bir uçak bileti

um mu

ece onu terk etmiyorum. Bütün bu lanet şehri terk

emin

akinlik çökerken. "Yeni bir başlangı

bıkmıştım. Artık bir k