teril koridorda yankılanıyordu. Hamile. Altı haftalık. Elimi hâlâ
n şimdi? Neden tam da bu enka
geldiğimde, tanıdık bi
ğlayan Selin Soykan'a sarılıydı. Teselli sözleri mırıldanıyordu, ifa
m gümbür gümbür atıyordu. Sözlerini net duya
oridorda yankılandı. "Bir şeylerd
rsamazdı. Bu, benim hakkımda, zekâm hakkında ne kada
ı Selin, sesi umutsuz bir hırsla doluydu. "Bana ve
es tonunda çelik gibi bir sertlik vardı
oğazımda
," diye devam etti, sesi şimdi daha yumuşak, suçlu
r baş sallamayla kabul etti. Onu
n," dedi, sesi duygu doluydu. "Ve
yken, Selin'in gözleri benim yönüme kaydı. Bir anlığına bakışlarımız karşılaşt
aman boyunca orada
duğum gözyaşları yüzümden sıcak ve durdurulamaz bir şekilde
n de asla vazgeçmeyecekti. Bu beni ne yapardı? Bir yedek mi? Artık
ve sağlıkta, ölüm bizi ayırana dek." Bunları
bu zehirli, parçalanmış şey, hayat
danışmaya geri yürüdüm ve b
vukatım
oğuk ve istikrarlıydı. "Her şeyin yarı yarıya
otururken telefonum çaldı. Ar
n kutlu ols
ve acı içinde, kendi doğu
alışılmış bir pişmanlıkla doluydu. "Of
an kaçacaktı. "Tamam," dedim, iki kel
ece senin için bir gala düzenledim. Doğum gününü ve müze için t
tekrarladım, s
an ağlatırdı. Şimdi ise, özenle hazırl
emiyordum. Telefonu kapattım
nsezi hissettim. Ne olacağından haberi yoktu. Bir huzursuzluk hissi, değerli bi
tiğinden h

GOOGLE PLAY