/0/96697/coverbig.jpg?v=20251106225904)
a, Elif," diye emre
içinde ve ülkenin en tanınmış TÜBİTAK UZAY bilim insanlarındandılar. Levent'in yeni m
r kahkaha atmıştım. Sonra onunla yüzleşmiştim, o ise ba
tiğinden bile fa
sız bir karalama kampanyasına ve ardından
uzattı: "İmzala. Yo
zları bantlı olsa da. Babam başını iki yana sa
veremezdim. Benim ha
dadım, ağzımda kül tadı var
işaret etti, ama pençe
r alev cehenneminde boğuldu. Yanan
eri bomboş,
bir şey kalmamıştı. Arkamı döndüm ve bir zamanlar sevdiği
nra u
numdaki tarih dündü. Bu bir rüy
lü
ir test çukuruna bakan yüksek bir platformda duruyordum, roket motorunun yarattığı sıcaklık dalgalara, Elif," dedi. Ses
i karanlık makinelere karşı bembeyaz parlıyordu. Onlar, mantığın ve aklın insanları, ülkenin en saygın TÜBİTAK UZAY
ü, görünüşe göre hamileydi. Levent bunu bana dün, bembeyaz, steril mutfağımızda, kelimeleri bir doktorun
oğuk adamlardan oluşan o binaya gidip onunla yüzleşmiştim. Tartışmamıştı. Bağırmamıştı. Sadece
ti. "Hak ettiğin
u söylemiştim. Hayatımızın, evliliğim
ediler. Sadece bacaklarımı kırdılar. Acı keskin ve mutlaktı. Sonra karalama kampanyası başladı, ailemi vatan
tıyordu. "İmzala," diye emretti, sesi h
ntlıydı ama gözleri çığlık çığlığaydı. Babamın başını
veremezdim. Benim ha
, kelimeler ağzımda kül tadı bır
ördüğüm gülümsemeye en yakın şeydi. Kontrol
ukarı kalkm
i, turuncu bir alev sütunu ve bir kükremeyle kesildi. Geniz
rdatmadı. Sadece beni i
ı. Ne bir neden, ne de bir gelecek. Arkamı döndüm ve bir zamanlar sevdiğim a
nra u
apasağlamdı. Hava kahve ve temiz çarşaf kokuyordu. Kalbim göğüs kafesime vu
ğildi. Bu ikin
Dehşet, mideme oturan buz gibi, sert bir taştı ama o
akanlığı'nda yükselen bir yıldız. Parmağım arama tuşunun üzerinde gezindi, sonra durdu
ar. Hayat memat meselesi. O
Sadece temel ihtiyaçlar. Pasaport, sakladığım nakit para, bir kat yedek kıyafet. Ellerim titremiyordu. Kırık bir evli
ine canavarca bir bağlılığa ilham veren
k bir tezgâh açmıştı, yaşlı bir çifte taze sebzeler doldururken elleri toprak içindeydi. Canlıy
çikolata tutuyordu. Bana yıldönümlerimizde aldığı türden. Neşeli, mütevazı kalabalığın aras
eki yaşlı bir adam tökezledi, pazar çantası kaldırım
dı. Diz çöktü, elleriyle dağılmış
i samimi bir endişeyle sıcaktı.
adamın eline sıkıştırmaya çalıştığı parayı reddetti. Levent sadec
tı elde etmek için umutsuz, hesaplı bir girişimdi. Selin, sıcaklığı ve toplum ruh
r hassasiyetle ortadan
benliğim çikolatalardan, bu halka açık gösteriden incinirdi. Yeniden doğmuş ben
saj cebimde titredi ve pazardan arkama bakmadan uzaklaştım. Kıskançlık
GOOGLE PLAY