/0/96695/coverbig.jpg?v=d1a3fd960286fedd03a0d787a1f991e4)
zdü ve ben, Alya, sevgi dolu kocama vermeyi planladığım
di. Telefonda bir fotoğraf vardı: Levent başka bir kadınla, Selin Çetin'leydi. K
nç şüphelerimi doğrularken, bana karşı tüyler ürpertici bir umursamazlık sergiliyordu: "Alya'nın
ılımızı "güzel bir paravan", "bitmek üzere olan beş yıllık bir anlaşma" olarak adlandır
du: Onun çocuğuna hamileydim. Bir yalan üzerine kurulmuş bir
zgâhladığı düşüş ve Levent'in öfkeli suçlamal
i diğer eli Selin'in elini okşuyordu. Bu, bir z
artık canımı bile acıtmıyordu; içimi sadece r
ttan çıkıp git
ehirlediğini içgüdüsel olarak biliyordum. Levent ise kendi kurduğu hikâye
mile değildim. Gerçeği öğrendim: Selin beni öldürmeye çalış
da onun canavarca ihanetinin san
lü
. Bu gece beşinci evlilik yıldönümümüzdü ve her şeyin kusursuz olmasını istiyordum. Elimi hafifçe belirginleşen karnımda gezdir
ak çantası, masasının yanında, yerde duruyordu ve ağzı biraz aralıktı. İçinden parlak, daha önce görmediğim bir telefon görün
rdı. Bu kadını tanıyordum. Selin Çetin. Levent onu bir iş ortağının kardeşi olarak tanıştırmıştı; şehre yeni alışmaya çalışan
istemediğim için olduğum yerde dondum. Büyük deri koltuğun arkasına saklandım, v
uraksadı. "Hayır, Alya'nın hiçbir şeyden haberi yok. Muhteme
Sözleri sanki fiz
katle doluydu. "Buradaki durum sadece geçici. Unutma, bizim aramızdaki gerçek ve yasal olarak bağlayıcı. O
ir yalan. Anılar zihnime hücum etti, aldatmacalarının mide bulandırıcı bir montajı gibi. Onu bana tanıştırdığı günü hatırladım; Selin'in gözleri masum ve kocaman, eli Levent'in koluna yapışmışt
ldönümümüz kutlu olsun. Sen benim her şeyimsin." Bu kelimeler asit gibiydi, son umut kırıntılarımı da yakıp kül ediyordu. Mesajına, sonra da hâl
e, bana değer vereceğine, benimle bir gelecek kuracağına yemin etmişti. Çocuklardan, birlikte yaşlanmaktan konuşmuştuk. Karnıma, içimde büyüyen o
lığı vardı. "Diğer telefonumu gördün mü Alya?" diye seslendi. Koltuğun arkasında sessiz kaldım, vücudum şok
? Çok sessizsin." Mutfak tarafına doğru yürüyüp gittiğini duydum. Ben ise karanl
badan indi. Levent kollarını ona doladı, onu derinden öptü; bir zamanlar sadece bana ait olduğuna inandığım tutkulu, sahiplenici bir öpücük. Onu
işemedim. Soğuk fayans zemine yığıldım, keskin, kramp gibi bir ağrı karnımı yırtarken dünya karardı. Müke

GOOGLE PLAY