lerin börekçisi, "Yılmaz Börek Salonu," benim sığınağımdı. Kahve ve kızaran sucuk kokusu, tabakların şıngırtısı, babamın menemenleri

nı anda idare etmeye çalışıyordum. Ana girişin k

n, sucuk ve ballı krepler çok pahalı gör

ral'ın

nıyordu. Para biriktirmek ve okulun gizemli etlerinden kaçınmak için öze

söyleyemeden, tiz ve aşağ

ın... o yağlı dükkanının pisliğini ü

yle bükerek orada duruyordu. Dökülen yemeğe zehirli atıkmış gibi bakıyordu. "Dürüst ol Selin, ailen o yağlı çuku

eni savunmadı. Beren'e bakmadı bil

eki düşüncelerinin hatırası, canlı ve keskin bir şekilde g

diye mırıldandım, sesim fısıltıdan farksızdı. Ellerim titriyordu. Kendimi k

lunu omzuma doladı. "Kes sesini Beren,

yle olması an meselesi olan bir kaza." Kolunu Arda'nınkine d

r, Arda hâl

arından baktım. Ceren omzumu sıkt

ğildi. Arda'nın sessizliğ

rafı temizlememe yardım etti, sessiz desteği ez

güvenliydi. Yargılamıyorlardı. Gizli, çirkin düşünceleri yoktu