ın Göz

cak çorba ve barda

önüne attı, onu kendi vücuduyla korudu. Kavurucu sıv

rdu çılgınca, elleri yüzünü, kollarını kon

biraz sarsılmıştı. "Sadece kolu

değil. Sen yaralanmadığın sürece." Onu sanki hiç ağırlığı yokmuş gibi k

le arkasın

çorba birikintisini görmedi. Bacağımdan yukarı doğru ham, y

le, yine seçimini yapmıştı.

m ve restorandan tek başıma çıktım. En yakın acil kliniğine

emizlediler, merhem sürdüler ve kat kat beyaz

n'in son gönderisini gördüm. Aras'ın nazikçe kolundaki küçük kırm

Benim için ateşin içinden geçecek bir a

man ilgiliydi, bana çiçekler getirir, yıldönümlerini hatırlardı. Ama onu Selin

titreşti.

ünüm, Hazan. Selin'i kontrol etti

verm

i. Bacağımdaki kalın bandajı

bir uzman çağırmıştı, en iyi yanık tedavileriyle yolday

ikti. "Seni kontrol etmeliydim," diye mırıldandı, sesi pişmanlıkla doluydu. "Sadece... Selin'

bir ya

"Tutamayacağın sözler vermene gerek yok. Sonuç

küçük, kadife bir kutu çıkardı ve açtı. İçinde, lamba ışığında parıldayan bir pırlanta kol

züne baktım. Sakin bir şekild

binin emanetinin senden böyle

dı ve onun için kapıyı açık tuttum. Tamamen yenilm

ığı içinde geçti. Aras sürekli Selin'in yanındaydı. Onun "iyileşmesini

şık asılmıştı ve hava gül ve şampanya kokuyordu. Selin, on

lı hediye sundu. Klasik bir spor araba, nadir bir tablo, safkan bey

rkamdan fısıldadığını duydum. "Bir prens ve prensesi