/0/96530/coverbig.jpg?v=1d40783842867ceea969beedbec3f673)
üren yangından çekip çıkardı. On yıl boyunca, o
birleştirmek için başka bir k
han ailesinin gelecekte
ucuz bir metal tasma taktı ve bana
ordu. Sadece buz gibi gözler
ardından onu yatağı
n bir yalan olduğunu anladım. Ben
ardından, ona olan aş
eni geleceğini kutladığı o gün,
büyük düşmanına götürmek i
lü
ın Ağz
han'ın başka bir kadınla nişanl
arısı sessiz bir itiraf da değildi. Telefonumun ekranında beliren, mermer tezgahın üzerin
inin Babası, İki Suç İmparatorluğunu Birle
ızlık denizinde ani, şok edici bir çapa oldu. Bu bir hata olmalıydı. Bir güç gö
Demir
ça ediliyordu ve ben sadece geride bırakılmış bir enkaz parçasıydım. Sonra alevlerin arasından o belirdi, on altı yaşında, yönettiği dünya
sert ama kararlıydı. "Artık güven
Demir benim tanrımdı. On yaşımdayken kabuslarım bitmediği için bana bir gece lambası alan oydu, yumuşak, sarsılmaz
n dünya biliyordu. Ama o benim canavarımdı v
aptım. Ona bir mektup yazdım. Beceriksiz, içten cümlelerle dökülmüş, dramatik, ergen bir
dum. O gece beni kütüphanede köşeye sıkıştırdı, vücudu beni deri ciltli kitapların olduğu b
tı, sesi alçak, tehlikeli bir gürlemeyd
. Bu bir test gibi gelmişti. Ben
bakarken, eli sahiplenircesine onun kolundayken,
ruyordum. İpek benim olmadığım her şeydi; uzun boylu, kendinden emin, savaş vaat
u. Ne bir sıcaklık ne de bir özür
andı. "Bu İpek. Ona Karahan ailesinin ge
r darbeydi. Hanım. Ol
n kafesinde bu kadar güvenle sakladığı kü
iliyordum. Kan bağıyla bir Rona'ydım, hayırseverlikle bir Karahan. Düşmanlarının enkazı
ngi saçlarım belime kadar dökülüyordu. Demir saçlarımı her zaman severd
ek için kullandığımız makası buldum ve o saf, a
ı
zemine düştü,
Kırt
zlü parçalar halinde kesilene kadar d
r cebinden, korumalardan birinden çaldığım bir sigara çıkardım. Onu yakarken ellerim ti
. Ben bir hiçtim. Ve hiçbir şeyin olmad
in verdim ve affetmez İstanbul siluetine bir söz ve

GOOGLE PLAY