/0/96527/coverbig.jpg?v=1069ef871ccd89ba5eaa3d4c035a27a9)
ve birlikte kuracağımız hayatın sözde başlangıcı olacaktı. Ama ondan kurtulmak için sahte bir
r sesle düştü. Ses, kulüpten gelen müziğin alçak uğu
lü
nın Ağ
kaderimdi. On altı yaşımdayken, Aslan ailesinin bir yardım balosunda bunun teyit edildiğini gördüm. Ağır ve ölümcül bir iskele parçası, tam tepemde gevşeyip koptu. Demir, pahalı bir yün terime gümüş bir para attı. Üzerinde Aslan arması damgalıydı. Sessiz, sahiplenici bir iddia. Be
den çok sıkılmış gibiydi, dudaklarında belli belirsiz bir sırıtış vardı. "Yirmi iki yaşına gelip okulunu bitirdiğinde," dedi
eis’i
ak kabul ettim. Bütün hayatımı bunun üzerine kurdum. İmparatorluğunun kalbine daha yakın olmak için İstanbul’d
mükemmel bir logo tasarlamıştım; hem güzel hem de korkutucu olan şık, modern bir amblem. Bu, b
nın dışında durur
mir’in sesi öfkeyle doluydu. "Bu
Reis?" diye sord
Bir de bebek. Bu, küçük Koral kızını sonsuza dek korkutup kaçırmay
İpek Soykan. Dışarıdan biri, bir sosyete tırmanıc
y. Sunduğum hediye, logo, ayaklarımın dibinde unutulmuş
i, sanki başka birini izliyordum. Kulübün ağır kapılarını itip İstanbul yağmuruna
. Sonra abim, Levent. Telefonu sust
an çıkarmak istiyordu. Ben de öyle ya

GOOGLE PLAY