i, kederimin ve şokumun sisini delip geçti. Ben tepki veremeden, güçlü Alfa kusursuz dikilmiş ceketini omuzlarından sıyırdı. Kumaş ağı
klerime kadar ıslatan buz gibi yağmurun tam tersiydi. Bu sadece fiziksel bir
alışıyordu. Terk edilmiştim, kalbim kırıktı ve şimdi
bir eli sırtımda, sabit, topraklayan bir baskıydı. "Donuyorsun,"
i ve cilalı kromdu, içerideki hava sıcak ve kuruydu. Hem dışarıdaki hem de içimdeki fırtınadan bir sığınaktı. Sürücü k
bul'un parıldayan, yağmurla yıkanmış caddelerinden geçtik, ta ki bulutları delen şık, modern bir gökdelenin özel yeraltı garajına çekene kadar. Burası Karahan Kules
in nefes kesen bir panoramasını, karanlık, fırtınalı gökyüzüne karşı bir ışık denizini ortaya çıkarıyordu. Tüm mekan, Mert'le payl
kalın bir kaşmir battaniyeyle geri döndü. Üzerime örttü, parmakları kolum
ğim," dedi, sesi ş
soğuk hissettirmiyordu. Geniş, modern bir şöminede bir ateş harlıyordu, alevleri cilalı beton zeminlerde sıcak, dans eden bir par
parmakları benimkilerin etrafında gereğinden bir saniye daha
i, gümüş bakışları sabırlıydı. Ve böylece, hikaye benden dökülmeye başladı. Ona her şeyi anlattım. Yıl dönümü y
uzun süre tuttuğum gözyaşları nihayet yüzümden aş
karardı. Gözlerinde sessiz, için için yanan bir öfke birikmeye başladı, tamamen Mert'e yönelik tehlikeli bir ateş. Çenesi
hıçkırığa dönüşürken, "Üzgünüm
rılgan bir yük olarak görmedi. Beni bir kenara atılmış bir hazine olarak gördü. Onun sessiz, koruyucu varlığında, mümkün oldu
sarılı uyudum ve yıllardır il
yandım. Fırtına geçmişti. Kuzey pencerenin yanında duruyordu, elinde bir kupa, çoktan temiz
e küçük, neredeyse algılanamayan bi
uymak farklı hissettirdi.
bir kararlılık kemiklerime yerleşmişti. Ne yapmam gerektiğini biliyo
mı yüzümden çektim. "Tele
rasını buldum, yıllardır konuşmadığım bir adam. Elim ti
çalışta cevap verdi, se
ile yabancı. "Alfa Mert'ten boşanma davası açmanızı istiyorum. Gerekçele
şkın bir sessizlik old
oğun gümüş bakışlarıyla karşılaştım. Bana yavaş, kasıtlı bir onaylama baş sallaması ve
i hayatıma olan son bağım kesilmişti. Geri dönüşü olmayan noktayı geçmiştim. Beni reddeden kurda
Oda şiddetle eğildi. Görüşümün kenarlarında bir karanlık belir
es nefese kaldım,
yığ
erek yere çarpmadan önce beni yakaladı. Beni kollarına aldı, ser
onra
edici, ruhani bir ışık, gümüş ve parlak, taştan dökülerek ikimizi de sardı. Sert
üzerinde garip, yakıcı
u, vücudu gergindi, nefesi kesilmişti. Zayıfça kendimi
layan bir hilalden oluşan dönen bir desendi, tenime parıldayan gümüş ışıkla kazınmıştı. Ay ış
vızıldadı. Ekran bir acil durum uyarısıyla aydınla
liren bir dehşetle büyüdü. Mesajı yüksek ses
uyandı. Biliyorlar.
GOOGLE PLAY