sı büyüklüğündeki kristal avizeler, donmuş yıldızlar gibi ışık saçıyor, parıltıları cilalı mermer zeminde yansıyordu. Hava, yüzlerce farklı sihirli imzanın baş döndürücü bir karışımıy
kez... görüldü
ı saran derin, parıldayan bir çivit mavisiydi. Omuzlarımı çıplak bırakıyordu ve saçlarım zarif bir topuzla toplanmış, uzun, solgun boyn
grubun üzerine bir sessizlik çöktü. Fısıltı
Vadi'den gelen
durabildiğ
, yarışıyor mu? D
e asla kazanamadığım bir statü kazandırmıştı bana. Bu sarhoş ediciydi. Dudaklarıma küçük, kendinden emin bir gülümseme
ordu, gücün ve otoritenin tam bir resmiydi. Gözleri benimkilerle buluştu ve bir an için, yıllardır görmediğim bir şey gördüm. Bir sahiplenm
acı bir tatmin kıvrıldı. *Şimdi başka erkekler fark ettiğ
bim kaburgalarıma karşı çılgınca, gergin bir ritimle atmaya başladı. Ne diyeceğini, ne talep edeceğini bilmiyordum. Kızgın mı olacaktı? Bu halka
sını geçmiş
hissettiriyordu, sanki dünya kendisi protesto edercesine inliyormuş gibi. Kalabalığın içinden endişe dolu nefesl
e yüklü devasa avizelerden biri şiddetle sallanıyordu. Yüzyıllık bağının tava
erimiz
ül yayı, Mert'in, sanki çağrılmış gibi yanında beliren Selin'i
şlamadı. P
et dolu çığlık. Tavandan yağan toz ve sıva yağmuru. Tüm balo salonunun toplu, içe çekilmiş n
Eşi olan benimle, takın
çığlığı ve umutsuz, içgüdüsel bir yalvarış
amayı, o seçim anını gördüm. Tereddüt yo
benim içi
ni şefkatle tutan eli, omzuma çarptı. Bu beni ana avizenin yolundan çekmek için bir itme değildi. Bu şiddetli, düşüncesiz bir dışlam
in yapmadı. Yolun
görüntüm Mert'ti. Güçlü, koruyucu bir kalkan olan vücuduyla sıçradı ve kendini Selin'in etrafına sardı. Onu göğsüne ba
önüp bak
bir engeldim, onun için değerli olanı kurtarmak için çılgınca ko
, kör edici ve mutlak, bembeyaz bir süpernovaydı. Parçalanan kristalin, çığlıkların, kendi ke
GOOGLE PLAY