Uygulamayı Edinin popüler
Ana Sayfa / Genç Yetişkin / En İyi Dostlar Canavarlaştığında
En İyi Dostlar Canavarlaştığında

En İyi Dostlar Canavarlaştığında

5.0
10 Bölümler
247 Görüntüle
Şimdi Oku

İTÜ'nün mühendislik programına giden biletimiz olan TÜBİTAK Bilim Olimpiyatları sınavı için formüllere gömülmüştüm. Anaokulundan beri en yakın arkadaşım olan Arda Soykan ve ben, yıllardır bu anın hayalini kuruyorduk. Bir takım olmamız gerekiyordu. Ama Arda burada değildi. Okula yeni gelen o asi kızla, Ceren'le birlikteydi. O buz gibi planını kulak misafiri olduğumda duymuştum: Ceren sadece onun dikkatini dağıtmıyordu, onu sabote ediyordu. Sınavda çakması için onu zil zurna sarhoş etmeyi planlıyordu. Saflık edip müdahale ettim, onu sürükleyerek sınava geri getirdim. İTÜ'ye girdi ama Ceren kısa bir süre sonra alkollü araç kullanırken yaptığı kazada öldü. Arda her şeyi çarpıttı, beni suçladı. İntikamı titizlikle planlanmıştı: bana cinsel saldırı iftirası attı, geleceğimi sildi süpürdü. Güçlü ailesinin de körüklediği bu kamuoyu önündeki aşağılanma, annemle babamı çaresizliğe sürükledi. Arabaları Boğaziçi Köprüsü'nden uçtu, trajik bir 'kaza'. Zaten hassas olan kalbim, onun zehirli sözlerine dayanamadı. Beni o soğuk hücrede ziyaret etti, elinde annemle babamın 'trajik kazasını' manşet yapan bir gazete tutuyordu. "Hayatımı mahvetmenin bedeli bu," diye tısladı. "Sen ve ailen, Ceren'in bedelini ödediniz." Acı, adaletsizlik, her şey beni yiyip bitirdi. Sonra, karanlık. Gözlerim aniden açıldı. Kendi odamdaydım, kendi yatağımda. Saat akşam 7'yi gösteriyordu, sınavdan önceki gece. Geri dönmüştüm. Bu sefer Arda Soykan kendi lanet olası seçimlerini kendi yapabilirdi. Ben kendimi koruyacaktım. Ve her şeyden önemlisi, ailemi.

İçerikler

Bölüm 1

İTÜ'nün mühendislik programına giden biletimiz olan TÜBİTAK Bilim Olimpiyatları sınavı için formüllere gömülmüştüm.

Anaokulundan beri en yakın arkadaşım olan Arda Soykan ve ben, yıllardır bu anın hayalini kuruyorduk. Bir takım olmamız gerekiyordu.

Ama Arda burada değildi. Okula yeni gelen o asi kızla, Ceren'le birlikteydi. O buz gibi planını kulak misafiri olduğumda duymuştum: Ceren sadece onun dikkatini dağıtmıyordu, onu sabote ediyordu. Sınavda çakması için onu zil zurna sarhoş etmeyi planlıyordu.

Saflık edip müdahale ettim, onu sürükleyerek sınava geri getirdim. İTÜ'ye girdi ama Ceren kısa bir süre sonra alkollü araç kullanırken yaptığı kazada öldü. Arda her şeyi çarpıttı, beni suçladı. İntikamı titizlikle planlanmıştı: bana cinsel saldırı iftirası attı, geleceğimi sildi süpürdü. Güçlü ailesinin de körüklediği bu kamuoyu önündeki aşağılanma, annemle babamı çaresizliğe sürükledi. Arabaları Boğaziçi Köprüsü'nden uçtu, trajik bir 'kaza'.

Zaten hassas olan kalbim, onun zehirli sözlerine dayanamadı. Beni o soğuk hücrede ziyaret etti, elinde annemle babamın 'trajik kazasını' manşet yapan bir gazete tutuyordu. "Hayatımı mahvetmenin bedeli bu," diye tısladı. "Sen ve ailen, Ceren'in bedelini ödediniz." Acı, adaletsizlik, her şey beni yiyip bitirdi. Sonra, karanlık.

Gözlerim aniden açıldı. Kendi odamdaydım, kendi yatağımda. Saat akşam 7'yi gösteriyordu, sınavdan önceki gece. Geri dönmüştüm. Bu sefer Arda Soykan kendi lanet olası seçimlerini kendi yapabilirdi. Ben kendimi koruyacaktım. Ve her şeyden önemlisi, ailemi.

Bölüm 1

Odamdaki hava yoğundu, yarının baskısıyla ağırlaşmıştı.

TÜBİTAK Bilim Olimpiyatları sınavı, İTÜ'nün İleri Mühendislik Programı'na biletimiz.

Anaokulundan beri en yakın arkadaşım olan Arda Soykan'la yıllardır bu günü konuşurduk.

Bir takım olmamız gerekiyordu, dünyayı fethedecek iki parlak zihin, bu bursla başlayarak.

Ama Arda burada, benimle formül ezberlemiyordu.

Ceren'le birlikteydi.

Okula yeni gelmişti, asiydi ve benim olmadığım her şeydi.

Onu, son ve en kritik tekrar dersimizi ekmeye ikna etmişti.

On sekizinci yaş günü partisi içinmiş, öyle demişti. Efsanevi bir parti.

Odamda volta atıyordum, alıştırma kağıtları gözümün önünde bulanıklaşıyordu.

Mideme bir huzursuzluk düğümü oturdu. Bu Arda'ya benzemiyordu.

O hırslıydı, azimliydi.

Ceren ise dikkat dağıtıcıydı, tehlikeli bir dikkat dağıtıcı.

Onu tanıştırdığı günü hatırladım, yüzünde kendini beğenmiş bir sırıtış, yürüyüşünde yeni bir havalanma vardı.

"Selin, Ceren'le tanış. O... farklı biri."

Farklı demek hafif kalırdı. Bana ayakkabısına yapışmış bir şeymişim gibi bakmıştı.

Telefonum titredi. Arda'dan bir mesaj.

"Parti Riva'daki malum yerde. Ceren istersen gel diyo. Efsane olacak."

Riva, şehirden kilometrelerce uzakta, adı çıkmış bir parti mekanıydı.

Hayır, gitmeyecektim. Ders çalışmalıydım. O da ders çalışmalıydı.

Daha sonra, odaklanamayınca, kafamı dağıtmak için yürüyüşe çıktım.

Yolum, Ceren ve arkadaşlarının sık sık takıldığı mahalledeki kafenin önünden geçti.

Camdan onu gördüm, etrafına topladığı kalabalığa bir şeyler anlatıyor, kahkahalarla gülüyordu.

Merak ya da belki bir önsezi, beni aralık duran yan kapıya doğru çekti.

"Çocuğu resmen parmağında oynatıyor," diyordu Ceren, sesinden eğlendiği belli oluyordu.

"Bu partinin tamamen onun için olduğunu sanıyor. Zavallı, yarınki o inek sınavında çakmasını sağlamak için olduğunu bilmiyor."

Yanındaki bir kız kıkırdadı. "Çok fenasın, Ceren."

"O kadar sarhoş olacak ki, bırak kalkülüsü, kendi adını bile hatırlayamayacak," diye övündü Ceren. "Bana İTÜ'lü inek lazım değil. Burada, benimle kalacak."

Kanım dondu.

Sadece dikkatini dağıtmıyordu, onu resmen sabote ediyordu.

Onun geleceği, ortak hayalimiz, Ceren için hiçbir şey ifade etmiyordu.

Bir şey yapmalıydım.

İlk hayatım o an zihnimde bir sel gibi aktı, hatırlanan acıların bir tufanı.

Doğruca Arda'nın ailesine, Soykan'lara koşmuştum.

Onlara her şeyi anlattım.

Çok öfkelenmişlerdi ama Arda'ya değil, Ceren'e.

Onu eve sürüklediler, zorla ders çalıştırdılar, sınava soktular.

Kazandı. İTÜ onu kabul etti.

Ceren, planının bozulmasına öfkelenip kendini içkiye verdi.

Gerçekten fena içti.

Arabasıyla bir ağaca tosladı.

Alkollü araç kullanma. Anında ölüm.

Arda yıkılmıştı.

Acısı, ailesinin ustaca manipülasyonlarıyla çarpıtılarak bir hedef buldu.

Beni.

Ceren'in ölümünden benim sorumlu olduğuma karar verdi.

Eğer ben karışmasaydım, o Ceren'le birlikte olurdu, Ceren yalnız kalmazdı, kaza yapmazdı.

Mantığı kırık, dökük bir şeydi.

Sonra iftira geldi.

Titiz. Zalimce.

Odasına "kanıtlar" yerleştirdi. Yırtık bir giysim, birkaç tel saçım.

Polisi aradı, sesi sahte gözyaşlarıyla boğulurken, uydurma bir cinsel saldırı hikayesi anlattı.

Ben, ona saldırmışım.

Şehirde saygı gören ailesi, nüfuzlarını kullandı. İnsanlar ona inandı.

Tutuklandım.

Burs, İTÜ, geleceğim – hepsi yok oldu.

Canım ailem, benim için savaştı.

Ama mahalle baskısı, Soykan ailesi tarafından körüklenen acımasız siber zorbalık, çok fazlaydı.

Yağmurlu bir gecede, arabaları Boğaziçi Köprüsü'nden uçtu.

Polis kaza dedi.

Ben, paramparça olmuş kalbimin derinliklerinde, bunun çaresizlik olduğunu biliyordum. İntihar.

Arda onları buna sürüklemişti.

Beni hapishanede ziyaret etti, bir zamanlar tanıdığım çocuğun bir hayaleti gibiydi.

Gözleri soğuktu, boştu.

Elinde bir gazete tutuyordu, manşet annemle babamın "trajik kazasını" haykırıyordu.

"Hayatımı mahvetmenin bedeli bu, Selin," diye fısıldadı, sesi zehirli bir tıslamaydı.

"Sen ve ailen, Ceren'in bedelini ödediniz."

Bu sözler son, ezici darbeydi.

Keder, ihanet, bu kahredici adaletsizlik – hepsi beni yuttu.

Her zaman biraz hassas olan, hayatım boyunca dikkatle idare ettiğim kalp rahatsızlığım, buna dayanamadı.

Keskin bir acı, göğsümde bir sıkışma ve sonra... karanlık.

O soğuk, steril hücrede öldüm, kurtarmaya çalıştığım bir aşkın ve canavarlaşan bir dostluğun kurbanı olarak.

Okumaya Devam Et
img Uygulamada Daha Fazla Yorum Görüntüle
Son Sürüm: Bölüm 10   11-06 18:22
img
img
Bölüm 1
23/10/2025
Bölüm 2
23/10/2025
Bölüm 3
23/10/2025
Bölüm 4
23/10/2025
Bölüm 5
23/10/2025
Bölüm 6
23/10/2025
Bölüm 7
23/10/2025
Bölüm 8
23/10/2025
Bölüm 9
23/10/2025
Bölüm 10
23/10/2025
MoboReader
Uygulamayı İndir
icon APP STORE
icon GOOGLE PLAY