in Gö
Sesimdeki o mutlak çaresizliği işlerken, parlak zi
yanıklığa dönmüştü. "Bu radikal, geri döndürülemez bir prosedür. Aşırı TSSB
um. Bunu yüksek sesle söylemek, onu daha da gerçek
ayemizi biliyordu. Arda'nın benim dayanağım, en büyük destekçim, yı
ler ağzımda kül tadı b
ardan birisin. Hiçbir şeyden bir hayat, bir imparato
bakarak -içi boş gözlü bir yabancı. "Bunun değil. Bazı
akkında hiçbir fikrimiz yok. Belirli bir travmatik olayı silmek bir şey, ama senin ima ettiğin şey... bir kişiyi
dü. "Amaç da bu zaten. Artık
iye sordum, akşam yemeğindeki konuşmamızdan bir detayı hatırlayarak. Henüz teorik aşamada olan bir bileşenden, bir serumd
edeyse sertti. "Elif
an gelen boğuk sesler kesilmiş, yerini yeni ve daha korkutucu bir sessizlik almıştı. Birazdan yat
verilecek bir karar de
lütfen. Bana yardım edebilecek tek kişi
imi, köklü terk edilme korkumu, kendim için kurduğum aileye duyduğum o şiddetli sadakati bi
sonunda, sesinde ağır bir teslimiyet vardı. "Konuş
i. En ani şey bana
mmel bir şekilde hareketsiz yattım, vücudum kaskatı, gözlerim karanlıkta fal t
yatak odasının
kıpırda
sıcaklığını, tanıdık parfümünün kokusunun şimdi başka bir şeyle -Dila'nın
rinde olan aynı dudaklar, ensemdeydi. Öyle güçlü bir mide bulantısı dalg
, tamamen içgüdüsel bi
i sahte bir uykululukla kalı
im yastıkla boğuklaştı.
i ürperten alçak, memnun bir sesle. Kolunu tekrar etrafıma doladı, bu
mırıldandı saçıma. "Beni terk
fiziksel bir ac
Basit, gösterişsiz bir isim. Geçmişi olmayan, hayaletleri olmayan bir isim. Yeni kimliği, yeni pasaportu hayal ediyordum. Kaçışımı
ları odayı doldurdu. Yorgundu
h koşusu için ayrıldı ve ben doğruca banyoya gittim, diş etlerim kanayana ka
arımızda oturuyor, portakal suyu içiyor, çıplak bacaklarını taburenin altına kıvırmıştı. Arda'nın büyük beden tişörtleri
diye cıvıldadı.
iş, yakışıklı bir gülümseme vardı, bir zamanlar kalbimi havalara
uydu. "Sana da hamur ayırdım." Spatulasıyla he
la, çenesini eline dayayarak. "Arda dün
e baktım. Meydan okuma oradaydı, gö
ikeli bir şekilde sakindi. "
im insanlara bakarım. Karım, tabii ki, önce gelir. A
a oturtarak bu kadar rahat bir şekilde
saya koydum. "Arda," diye sordum, s
şırmış görünüyordu. Dila donakaldı
ı karışıklıkla çatıldı. "Hayatımda sevd
u, pürüzsüz ve alıştırmalı. Ama dün g
kahvemi karıştırarak. "Sence bir erkeğin
ki değil. Aşk bölebileceğin bir şey değildir. Birini gerçe
dım, kendi ifadem okun
uyorsun, Elif?" diye sordu,
ece bir varsayım. Eğer bir gün başka birine aşık olursan,
arıma koydu, alnımı öpmek için eğildi. Geri ç
k, samimi bir sözdü. "Ama olsaydı, s
i. "Çünkü o gün gelirse, savaşmazdım. Sadece giderdim.

GOOGLE PLAY