delen'in
nin üzer
n çok daha korkutucuydu. Kelime, şimdi sessiz olan otur
aburgalarıma çarpıyo
tehditkar bir adım öne atar
rşı koyamadan, biri dizlerimin arkasına tekme attı ve sert mermer zemine çakılmama neden oldu. K
ç tutuyordu. Babamızın av köpeklerinde kullandığı kırbaç.
r
arbesi nefesimi kesti. Acı anında ve yakıcıydı, ince elbisemin kumaşı
ordu Demir, sesi yukarıdan bi
doldu ama sesim
r
ığı durduramadım. Dişlerim alt dudağımı delerken kan tadı aldım. Sırtımda sıca
ükürdü Kaan. "Hale ölmek üzerey
r
. Her zaman
k.
si yüzülüyormuş gibi hissettiriyordu. Zihnim vücudumdan kopmaya başladı, acı uzak,
hıçkırıklarla boğulmuş sesi kap
başını çevirmeden. Bir koruma onu sürükleye
man anlamını yitirdi. Var olan tek şey derinin ıslığı, y
aklitten başka b
iz bir
kte haklıydı. Onu
, yerde yayılan kan kırmızısı havuz ve abiler
. Sadece sırtımın zonklayan, çiğ acısı. Ama fiziksel acı, yan odadak
. Çok fazl
lış soyuyorsun!" Hale'
tap okur musun?
Kaşmir şalımı
lezzetli! Dünyanı
en kahkahası. Eskiden benim teselli
klarım kanayana kadar avuçlarıma battı, o kadar kısa bir süreliğine ödünç almama izin verilen hayatın seslerini engellemeye ç
ş tabakasıydı, her hareket bir ıstırap egzersiziydi. Destek için d
eldiğini duydum, canl
diyordu Aras. "Hale'in onları ne ka
z," diye önerdi Demir hemen.
ye koro halinde söyl
iyordu. Denize gidiyorlardı. Sırtımdaki açık yaral
aşağıdan seslendi. Beni fark etmişti. "Nihay
ünüyor olmalıydım. Zayıflamıştım, giydiğim elbise iskelet gibi vücudumdan sarkıyor
bir endişe tablosuydu ve kolunu benimkine doladı. "Hadi,
ekmeye çalıştım ama
Her şeyini almaya çalıştığımı düşündüğünü biliyorum. Ama partide yaptığın şey için seni affediyorum.
bir perf
tına bulutuydu. "Beren, senin neyin var? Hale
cağın kadar lütufkar,"
s'ın öfkesi, Demir'in aşağılaması, Bartu'nun hayal kırıklığı, Kaan'ın soğuk ka
Hale'i mutlu etmek içi
Hale, güvertede mangal yapmaya karar verdi. Abilerim, onun "kırılgan sağlığı" konusundaki endişeler
lerjim olduğunu hatırlamadı. Kimse sırtımın açık bir yara olduğunu hat
kez beni fark etmiş gibiydi. "Beren," diye başladı, gözlerinde bir şeyin
ürünlerine aler
bulacak gibiydi ama tam o sırada, suyun üzerinden a
ıcak kömürler ve yanan
ndilerini Hale'in önüne attılar, onu uçan közle
r parçası, uzun yazlık elbisemin eteği
bacaklarımı sardı. Çığlık attım, güverteye
tım ve çı
arkasına

GOOGLE PLAY