Koral
n bir kafede karşı karşıya oturuyordum. Kahve fincanımdan yükselen buh
avukatı olan Jale, lattesi'ni karıştırırken bakışlarını bana
zi kadar
o yaratmış gibi aşık olduğunu izledim. Bütün kariyerini onunkinin etrafında planladın, onu desteklemek için onun şirketin
kelimeler ince ve yetersiz geliyord
sini anlattım.
le'nin gözleri anında sertleşt
enfeksiyon. Arda mahremiyetine takıntılıydı, bilgisayarında şifreler ve kilitli dosyalarla dolu bir kaleyd
rdiği zamanın halka açık bir galerisiydi. Öpüşürken çekilmiş fotoğrafları, asla anlamayacağım öz
etmişti. "Hayatında yiyeceğin en iyisi," diye söz vermişti. Ancak daha sonra, o ve İdil'in aynı locada, aralarında boş bir gnocch
değildim; kendi geçmişinin yeniden canlandırılmasında bir dublördüm, bir hayalet oyuncuydum. Beni sadece i
ı dolu anıların sarmalından çıkardı. "Emin misin, Aslı? Başvuruyu yaptıktan sonr
kinin sonu olarak değil, otoritesi
abloya bakar gibi bakıyor," demişti. "Onsuz yaşayamayacağı kadına bakar gibi değil." Dinlememiştim. A
karak, "herkes sana sobanın sıcak olduğunu söyler. Ama 'sıcak' kelimesin
, dışarıdaki dünyayı bulanıklaştırıyordu. Birkaç dakika sonra, Jale'ni
i, şemsiyeyi ona uzatıp alnına yumuşak bir ö
arken gözleri yumuşayarak. "Asl
m bir zıttıydı. Arda ve benim böyle bir şeyimiz yoktu. Bizim programlarımız ve yükümlülüklerimiz va
zoraki bir gülümsemeyle. "
erini izledim. Soru zihnimde yankılandı, yıllardır uzaklaştırdığım bir soru. Arda'nın beni sevmesi nede
yaşları gibi. Ve sonra, cevap bana fiziksel bir darbe
Dünyanın en mükemmel kadını
sevmiyordu. Ve
GOOGLE PLAY