k ve mesafeli, gözlerinde açıkça gör

yeceğine söz verdiğini. Ancak, o sabah adamlarının onu takip edip banka kartını geri vermesi

altın kartı cebinden çıkardı

ı, kusursuz yüzünde belirg

ni tuttu, Aylin'in açıkça fark etmediği bir çizgiyi a

zleri öfkeyle karardı. Soğuk, ezici

oldu ve yakındaki koruma

malar onu yakalayıp Necati'

sle azarladı, ona yaklaşırken keskin bir bakış attı. Ancak Necati'ni

bırakmaları için işaret etti. Varlığı o kadar etkil

özyaşlarıyla dolmuş olsa da, sarsılmaz bir meydan okuma ile yanıyordu. "Sahte nezaketinizi kendinize saklayın,

ını yasaklamamış olsaydı, bu cüretkâr kadının

asız bir odaklanma ile onu delip geçti. Sabahın acısı ve hayal kırıklığı hâlâ devam

z bir şaka olarak görmezden gelmesini söyledi, çünkü bu etiket

Aylin'in geri çekilme konusundaki s

, uzun bacakları özel dikim takım elbise pantolonuna sarılmış hâl

a dikiliyordu. Hizmetçiler sessizce odadan çıkmış

bir metreden fazla olabilirdi, ama onun yaydığı baskı boğucu seviyedeydi, varlığı mutlak, oto

ret şimdi parmaklarının arasından kayı

uktu, bakışları hiç sarsılmadı. "Kartı geri vermeni sö

amlarının, büyükbabasını kullanarak ona tehditler savurduğu anı. O anda, öfkesi

sağlamdı, parmaklarındaki saf güç onu bir çocuk kadar küçük ve çare

sallıyordu. Ancak güçleri arasındaki fa

da keskinleşiyordu. Bacağını Necati'ye

ı refleksleriyle onun saldırısından kaçtı.

Gözlerindeki soğukluk her geçen saniye daha da yoğunlaşıyordu. Ay

ti'nin sesi alçaktı, koyu renkli gözleri onun göz

r şekilde güldü, sözlerinde acı bir ton vardı. "Bunu senin söylemen çok komik. Yalanlarla dolu olan sensin. Daha dün gece, benden yard

ez ona teslim olmuştu ve şimdi onun adam

rmüştü. Derin bir nefes aldıktan sonra, dikleşti ve sesine tekrar güç katmaya çalıştı. "Beyefen

ankılanıyordu; bir insan fakir ol

lış bir şey

" diye sert bir şeki

ygılı bir tavırla durdu. "Sayın Cumh

ni tamamen boşaldı, düşünceleri birbir

i güçlü figürü kı