etkileyiciydi ki gözünü ayırmak imkânsızdı. Cazibe ile masumiyet, en ufak bir uyumsuzluk göstermeden yüzünde bulu
anmış, beyninin bu beklenmedik
lıktan donakaldı. Ceren'in—hem de herkesin gözü önünde—atı
rak bildikleri hâliyle bağdaştıramıyordu; son üç yıldır kenara itilen ve görmezden gelinen
Kayra, kaşlarını çatarak öne çık
tebessümdü; yüzündeki ifade okunmuyordu. "Aynı soruyu
ık verdi, "Burası senin gibilere gör
dı. "Nerede bulunacağıma sen karar veremezsin. Hem, ne zaman
eyle köpürüp elini havaya kald
bileğini havada yakaladı. Tutuşu
yla haykırdı; sesi çatladı. Bir an afalladı. Bu tutuş hiç de nor
e atıldı ve Ceren'in bileğini kavradı. "Kayra'yı
. Ceren'le ailesi arasında işler çirkinleşti mi, Ber
a gülümsedi, sonra parmaklarını gevşetti. K
rakmamıştı. Gerçek şu ki, on
çelik gibiydi, sanki son kozunu oynuyormuş gibi. "Beni bırak
gerekiyorsa öderim." Berk geri adım atm
akışla onunla göz göze
şılık verdi Berk. "Yalnız kalbi
iydi. Ona göre para, her derde devaydı. Teklifini, Ceren'in dün gece zengi
. Keskin, bıçak gibi. Affetmeyen, taş kesen
ü bir anda kararırken bir anlığına
en Yilmaz!" Kayra, öfkey
m. Kızgınsan ve öfkeni bana yöneltmek istiyorsan, buyur yap. Berk, bu acımasızlığı hak etmiyor. Tek istediği, gerçekten sevdiği kadın olan benimle evlenmekti—bu kadar mı affedilemez? Onunla
arında biriken yaşların parıltısını fark etti. Yeld
ydı; her sözü Berk'e dair açık bir kaygıyla örülüydü ve Ceren'i bencil,
hatırlatıcısıydı. Üçüncü evlilik yıldönümlerinde bu kolyenin Berk'ten gelen içten bir
için özel hazırlanmış o hediye—tutunduğu son yanılsamayı da paramparça etmişti. Acı tecrübeyle öğrenmişti ki zorla

GOOGLE PLAY