ay
le,
urmak için telaşla atıldıla
erleyemeden yolunu
ın, değil mi?" dedi Kayra; ses
nı topla azıcık, Kayra. Bu tavır yalnız kaba değil—aynı zam
bu kadar sert çıkma. O hâlâ genç; henüz her şeyi doğru ölçüp biçemiyor. Eğer hâlâ Ceren'e ze
rmıştı; incinmiş yüzüyle ark
r—gitme," dedi; hızla öne atılıp elini kavradı. "Yanlış
ı mı? Çünkü… Varsa, bunu kaldıracak gücüm var. Bunu sana karşı koz yapmam.
ve aceleyle, "Fazla düşünüyorsun," "Ceren'in şu an y
elki Ceren'in böyle giyinmesinin bir nedeni vardır. Belki t
a. Ama Ceren için tasalanma. Sandığın kadar çırpınmıyor. Rahat yaşasın diye ona fazlası
ardı; fakat birden dengesini yiti
re kapaklanmadan onu kavradı.
. Başım biraz dönüyor. Loş odaya dönelim."
tanede birkaç gün daha kalsan, dinlensen da
, onu loş odaya götür. Tuvalete gidi
en kıvılcım gibi alevlendi. "Ceren'le gizli
k konuşsun. O, sadece bir yabancı değil—bir zamanlar hayatının parçasıydı. Onu görmezden gelmek, varlığını yok etmez
kolluyorsun—" Kayra, Berk'in buz kesen bakışını yakal
; Yelda hâlâ tam anlamıyla iyileşmiş değil. Burada boş ye
şle Yelda'nın elini tuttu
.
reket bardaki tüm başları döndürdü. Erkekler onu açıktan izliyor, bakışl
neyi izlerken, o bakışlar onda bir şeyleri ateşledi. Sadece bakmıyor,
di Berk; sesi alçak ama tah
bir ilgisizlikle onunla buluştu. Berk'i dikkat
vardı. Mesafeliydi. Sanki kalabalık
inirine dokundu. Adını koyam
yapıp bileğini kavradı

GOOGLE PLAY