e maskesiydi. "Kaan, ne oldu? Ah, Elara! Şimdi

yorgun, kendimi savunamayacak kadar kırıktım. Ne an

Cevap ver bana! Mezar mı alıyorsun? Bizi tehdit mi edi

, göğsümde histerik bir kahkaha kabar

di, kolumu yakalayıp beni dışarı sürükledi. "Ölmenin bir şeyi

kinden santimler uzakta

ldu ve sonra aşağıdaki taş basamaklara çarptığımda mide bulandırıcı bir ça

kararmıştı. Mezarlık merdivenlerinin dibinde

da bırak

oğal olmayan bir açıyla bükülmüştü. Kendimi yukarı itmeye çalış

yağmurun içinden sürükledim, arkamda bulaşmış bir kan izi bı

ıl durdurmayı başardığımı bilmiyorum. Şoför dehşete düş

rdığımda neredeys

kliyordu, bir avcı gibi

mı?" diye sordu, ses

bacağım alçıdaydı, vücudum yo

fısıldadım, s

bastırdı, ayağa kalk

zümdeki kirden yollar açan

an memnun görünüyordu. Döndü ve merdivenlerden yukarı çıktı, b

partiye katılmaya zorladılar. Hale içindi. "

iyafette bir hayalet. Tasarımcı bir elbiseyle parlayan Hale'nin, kardeşim,

ahiplenircesine beline dolamasını, yüzün

r benim arkadaşlarımdı. Bu, bana

Gökyüzünde havai fişekler patladı, a

en de onlarla birlikte sürüklendim. Hava aniden döndü

ve dengemi kaybettim, korkulukların üzer

sıçrama duydum. Yukarı baktığımda, Hale'yi d

sesim rüzgâr ve dalgalar tara

üzleri telaşlıydı. Kaan te

umutla sıkıştı. B

Gözleri Hale'ye sabitlen

a çekti, Fırat'ın attığı

algaların altına batarken beni