dın'ın

oşanırcasına yağan yağmurun altında bir park bankında oturuyordum, giysilerim sırılsıklamdı, gi

geldiğini, o an beni bulması ge

r etmeden, sadece sessiz, sabit bir varlık sunmuştu. Yıllardır bana yargı

bana sarılır ve fısıltılarla sözler verir, bir daha

zaman

e geç saatlerde arayıp yalnızlığından ağlamaya başladığında mı? Ya da onun yalanlarına i

ve artık sadece yara bağladığını sanırdım. Ama onu onunla birlikte, bana karşı

esi gereken bir sevgiyi kazanmaya çalışmaktan yorulmuştum. Ölüy

in odada şaşırtıcı derecede net

dılar. Ateş'in kolumdaki tutuşu gevşedi. Bir kavga, gözyaşları,

esinde kendini beğenmiş bir tatmin var

ndik canım," diye ekledi anne

ir şeylerin parladığını gördüm. Suçluluk mu?

şakça, elime uzanarak. "Bunu atlatacağız.

r "biz" yoktu. Zaten sonunu kabul etmi

. "Tekrar söyle," diye talep etti, parmağı kayıt dü

lar gibi beni izliyorlardı. Asya kayda bastı, yü

iyordu. "Makalesi için çok çalıştı ve onun başarılı olmasını görmeye dayanam

ışları bir uyarıydı. Babamın kaşlarını çatmas

ktım. "Doğru," dedim, kelimeler ağzımda kül tadı bırakıyordu

i doldurdu. Kriz atlatılmıştı.

kıskanç kız kardeş. Asya, her zamanki gibi yüce gönüllü kurban, beni affettiğini

en sonra odama geldi. Gözyaşları gitmiş,

ısıldadı, yakınıma eğilerek. "Senin ola

. Bu onun hayat misyonuydu. Doğduğumuz günden beri benden nefret etmişti, bir bü