mir'in
Ona inanmıştım. Enerjimin her zerresini ona, evimize, bizim için inşa ettiğini söylediği hayata dökmüştüm. Programını titizlikle yönetmiş, başım zonklarken bile müşterilerini bir gülümsemeyle ağırlamış ve gece geç saatlerdeki aydınlan
limeyi bir silah gibi, son, ölü
erce, birbirimizin etrafında hayaletler gibi hareket ettik, sessizlik söylenmemiş suçlamalarla doluydu. Sonra, ilanından bir hafta sonra, bankadan bir e-posta aldım. Ortak
daha sık hale geldi ve gözlerimin arkasına, asla geçmeyen bir basınçla inatçı bir baş ağrısı yerleşti. Sonunda, arkadaşım
zü ciddiydi, "inatçı baş ağrıları, baş dönmesi, eklem ağrısı... Beyn
dalgası geçirdi. Bu artık stres ya da an
ıkı tutuyordum. Hastane caddenin hemen karşısındaydı. Bir an önc
obisine girdiğimde, tanıdık bir kahkaha o
koluna koymuş, Selin Kurt vardı. Bu sefer özel dikim bir palto giymiyordu; bunun yerine, yumu
ile
. Bir aile. Kenan ve benim yıllardır konuştuğumuz,
r baş dönmesi dalgası beni sardı. Cilalı zemin eğiliyor gibiydi ve tökezledim, el çantam omzumdan kaydı ve içindekiler ze
'ın sesi endi
rıktan kan sızıyor, tertem
tuttu. "Ah! Kenan, sanırım-sanırım bebek çok sert tekmeledi. Acı
sana yardım edeyim." Üzerine titredi, sesi yıllardır bana göstermed
zleri öfkeyle parlıyordu. "Buraya dalarak geliy
m acı ve inanamazlık karışım
di. Yüzünden bir suçluluk parıltısı geçti. "Doğru. Al."
yordu. Randevu kağıdım, beyin MR'ı için olan, Selin'in ayaklarının yanına k
ek şekilde ağırlığını değiştirdi, topuğu kağıdın köşesine sıkıca bastırdı. Ba
mırıldandı, sesi Kenan'ın
ıldı. Bu bariz zalimlik, gözlerindeki o katıksız
i. Son birkaç haftanın tüm acısı, ihaneti, a
ağına çarpmasının keskin, tatmin e
-
GOOGLE PLAY