YSAL'IN

ararlıydı, duygularımın girdaplı kaosunda bi

ı deliciydi. "Tören bir

Öfke içimde vahşi bir hayvandı, dışarı çıkmak için pen

edi. Kalbin cesur, küçük olan, ama öfken seni kör ediyor. Eğer işler korktuğum gibi giderse... eğer geri dönü

tılmış Haydutların dolaştığı tehlikeli, evcilleştirilmemiş bir diyar

edim.

n sürü toplanmıştı, yüzleri kükreyen şenlik ateşleriyle ay

ahiplenircesine koluna koymuş, Selin Koray duruyordu. Kan rengi ipeklere bürünmüş, soğuk, keskin bir güzelliği vardı. Elbi

kta yankılandı. "Size seçtiğim Luna'yı, sür

ta fısıldadığı bahanelerini hatırladım. "Bağımızı şimdilik gizli tutmalıyız, E

ni ayarlarken beni sessiz tutmak i

ükemmel dudaklarında yavaş, muzaffer bir gülümseme yayıldı.

ir şeyle

ruhumun ta kendisiydi, ihanetle haykırıyordu. Sürü sessizliğe büründ

sesim öfkeyle titrerke

tutan adama. "Onun eşi benim! Ay Tanrıças

alandı. Bu duyulmamış bir şeydi. Bir O

riyordu. Haksızlığa uğramış bir kurban tablosu çizerek usulca b

ir şey—acı mı? suçluluk mu?—parladı, so

adı. Sesi Alfa'nın

rimi büken ve başımı döndüren ezici bir baskıydı. Her alt rütb

. "Tüm sürünün önünde otoriteme m

çıktı. "Lütfen, sevgilim, ona karşı sert olma," di

ken, eli kendi koluna değdi. Uzun, keskin tırnaklarının

k bir nefesle,

Selin, kanayan kolunu tutarak. "Om