/0/96882/coverbig.jpg?v=2b52da07ef5ed0c0b980dcc1954f1287)
ın ruh eşiydim. Bana Liman'ım derdi; içindeki ca
yamız paramparça oldu: başka bir kadının kokusu, kalçasındaki kırmı
aç teli buldum. İlk tanıştığımız restoranda gizli telefonunu ele geçirdim ve asistanı Ceyda'dan gelen
ta kutusunu tutuyordu. *“Bu gece bunu bana takmanı sabırsız
kisi yüzünden o kadar kirlenmişti ki, ruhum onu reddediyordu. O gece Ceyda bana son, acımasız bir psişik sa
istemiyorum," dedim. "Tek bir kuruş bile. Özgür olmak istiyorum." Bu bir kaçış değildi; dikkatle
lü
nın Gö
Karahan'ın ruh eşiydim. O benim dünyamdı, ben de onun Liman'ı. Bana böyle seslenirdi. Varlığım, kokum, hem şirket dünyasını
mmel dünya pa
cuz ve mide bulandıracak kadar tatlı, sıradan bir parfüm kokusu çatlaklardan sızdı. Ardından zihinsel bir imge, istenmeyen
ildi. O eli
asistanı Ceyda
im gri yün pantolon... Daha geçen h
eynimin içinde saf bir azapla uludu. Sesi bastırdım, ellerim
im. Babamla tanışmasından yıllar önce çekilmiş, annemin bir fotoğrafıydı. Arkasında zarif bir el yazısıyla kızlık soyadı yazıyord
l, şehrin insan tarafına, adliye saray
için başvuruda bulunmak istiyor
fifçe irileşti. Ne de olsa yüzüm sık sık parlak
Umut Soykan olarak değiştirmek istiyorum." Soykan,
lfa Karahan'ın ruh eşisiniz. Bu onun
z bağdı. Mutlak sahiplenmenin bir işaretiydi. Demir her zaman mükemmel anı, büyük bir halka açık töreni beklediğini söylerdi. Bir zamanlar ona inanmıştım.
nüyordu. Kadehini kaldırdı, gözleri sanki doğrudan bana bakıyormuş gibi kamerayı buldu. "Güzel ruh eşim
gelen bu sözler, şimdi sadece gürültüydü. S
birinde parlak, ışıldayan bir aytaşı bulunan, iç içe geçmiş iki gümüş halkaydı. Onları
tezgahın arkasındaki yaşlı adama,
"Bunlar ruh eşi hediyeleri. K
rdu. "Birini diğerinden ayırt edemeyecek hale gelene kadar birl
bir buket getirmişti. Beni öpmek için eğildiğinde, koku bana bir darbe gibi vurdu: kendi güçlü s
ında, belli belirsiz, şüphe g
şkım," diye mırıld
u," diye karşılık verdim, kalbim

GOOGLE PLAY