n bir şelaleydi, gözleri geniş, masum bir maviydi. Üzerinde, onu daha da kırılgan g
tereddütlü bir gülümseme sundu. "Asya. Her şe
Sadece hayatını bu kadar us
aşçıya en sevdiğin yaban mersinli krepleri hazırlattım." Asya'nın hiç bilmediği bir sıca
ahrişe bıraktı. "Eşyaların hala odanda. Sana söyledim, Ceylin artık or
edi Asya,
diye sordu babas
annemin odasıydı. On
i yapacaksın! Nankör bir veletsin ve tam da bu yüzden
gibiymişçesine Bakan'ın arkasına sığındı. "Turgut, lütfen
umuşayarak. "Sen en iyisini hak ediyorsun." A
n kuru, neşesiz bir k
öndü, misafir kanadına
sanıyorsun?" diye
dedi arkası
ta sonra! Öyle
le'da olacağım. Anlaşmamız buydu. Ben kendi payıma düşeni yapıyorum. Anlaşma, b
arkasına bakmadı. Koray hanedanının
itini tuttu, faturayı babasının "keyfi" harcamalar
eriş çılgın
ği elbiseler, asla yürümeyeceği ayakkabılar, küçük bir ülkeyi finanse edebilecek mücevherler. Siyah kartı
titriyordu. "Ne halt ettiğini sanıyorsun sen?
ım, siyasi kazancın için en yüksek teklifi verene satılmak üzereyim. Yeni hayat
kızım değilsin!
di tatlı bir sesle. "Bir milyarderle evlen
ılgınlığına devam etti. Amacı basitti: babasının hesaplarındaki her son damla nakit parayı
nunda bir mesaj be
edes
parçası, aptal, ahmak bir parçası, tüm bu kirl
zırlanıyorum
p ve
r tonla, kartının reddedildiğini bildirdi. Babası hesabı dondurmuştu. Bağlantıs
iye doldurdu ve onu şehir merkezine bıraktırdı. Bagajda binle
engelledi. Bu, Seattle'daki yeni hayatı için zırhıydı,
ı boyunca, güçlü ve etkili insanlarla çevrili olmasına rağme
a bir kale gibi yığılmıştı. İpek elbisesi, ısıran rüzgara karşı ince geliyo
rup sarhoş adam ona doğru sendeledi,
e mırıldandı içlerinden biri, gözleri onu
, çenesi dik. "Uz
adım daha yaklaştı
dı ve Demir Arslan dışarı çıktı. Adamlara bakmadı. Sadec
mir'e yapışan soğuk, tehlikeli güç aurası her s
kışları valizlerini, elbis
luydu. Bu endişe değildi. Bu... can sıkıntısıydı. Sanki onun içinde b
ık verdi, gururu incinmişti. "Te
u bir rica değil
tedi, ama vücudu titriyordu ve sarhoş adamlarla ka
kısa, sefil hayatını geride bıraktılar. O kadar derin bir aşağılanma dalgası hissetti ki neredeyse

GOOGLE PLAY