onra taşındığından beri, mekan yavaş yavaş onun eşyaları tarafından istila edilmişti. Çiçek desenli yastıkları beni

lduğunu, yas tuttuğunu, sabırlı olmamız gerektiğini söyle

k bir delik. Bir şeyleri kırmak, çığlık atmak istiy

belirdi. Bileğinde yeni, pırlantalarla süslü bir saatin olduğu bir fotoğraftı. Başlıkt

m sınırlı sayıda üretilmiş bir parçaydı. Güzel

eli duruyordu. Koyu renk takım elbisesinin manşe

günümü hatırladım. Son dakikaya kadar unutmuş v

ki küçük kalp simgesini gördü

zindi. Sonra kapattım, tek bir

rı duydum. Gülüyorlar, antreye sendel

ye seslendi Kaan, Hazal'ı kanepeye otur

ce karanlıkta otur

Hazal, tembel bir parmakla ben

erek kalktım ve yata

sıldadı Hazal yüksek s

adım, sırtım o

pışkan bir mırıltıydı. "Ba

dum. Midemi bulandıran ıs

dım, di

ıkırdadı Hazal, "ağabey

hoş olduğunu, çizgiyi aşt

yapm

erin hışırtısını, al

ndüm, kanepedeki manzaraya inanamayarak gözlerim fal taşı

vazoya çarptı. Vazo merme

şını kaldırdı, beni görünc

üğü gibi değil.

dadım, sesim titriy

başlamıştı ama söz

sesi çıkardı. "Kaan

döndü. Endişe ve te

ndayım. Hadi seni

ni hayatımın enkazında tek başıma bırakarak. Gidişini izle

dı. Aşkımız, ge

sildim. Hareketlerim sakin, kasıtlıydı.

son

ma odama yürüdüm. Telefo

ldu. Her şey

esim dümdüzdü. "Yaklaşan pr

rsun sen? Kariyeri

"Ülkeyi terk ediyorum. Bir

dünyayı vaat edip sonra başka