, eli hastane battaniy

oğuktu. "Asistanınız olarak, gü

duvarı, bizzat kendisinin inşa ett

si b

ı. Patlamaya hazır bir fırt

adı, kelimeler alayl

kalın bir tomar yüzlük banknot fırlattı.

için. Paraya her zaman bir susuzluğun vardı, değil mi Esra? Bir zam

in bedelinin anılma

ve odadan çıktı, arkasında pahalı parfümünün

i son bir görev verildi. Yüz elli milyon liralık kristal kuğuları Ara

ı, yüzünde sahte bir endi

n çok teşekkür ederim. Ah, za

dedi Esra,

sız bir nefretle parladığını gördü. Bir saniye

nuştu Hande, ağır kutuyu alırken

nerken, e

Büyük fuayede mide bulandır

lara mal olan sonsuz aşkın sembolü o güzel krist

kayboldu, yerini muzaffer

n Aras, yerdeki paramparça kristall

ordu, gözleri Esr

, sesi titreyerek ağlamaya başlad

maya çalıştı Esra, sesi panik

ar Hande için bir hediyeydi. Aşkımız

r gibiydi. "Mahvetmeyeceğin hiçbir şey yok mu? O kadar kıskanç, o ka

ras, dinl

bi kırık bir kurbanın ustaca bir performansıydı.

slanmış yüzünden Esra'nınkine b

elik gibi soğuktu. "Dizlerinin üz

Fuayede güvenlik kameraları var. Kayıtları

erinde bir korku kıvılcımı belirdi. Ama sonra r

öne çıkıp Esra'nın

ü. "Fuayedeki güvenlik sistemi bu s

e kapa

onu yere

amparça kristal parç

landı, ardından bacaklarından yukarı vuran yakı

Pantolonundan sızmaya başlayan k

ir şey

du. Her zaman Han

daha da soğuktu. "Ve bedelini ödeyeceksin. Yüz

. Onu ko

kalbindeki acının

karışıyordu. Şimdi elinin arkasında küçük, mu

boğuldu Esra, kelimeler ağ

dedi Hande, sesi zalim bir mırıltıydı. "Bel

. Dışarıda gökyüzü kararmış ve ani bir fırtına

rdi Hande. "Ben onun gerçekten

z çöken Esra'ya, sonra da nişa

ap

lak taşları üzerinde diz çökmeye zorladılar. Yağmur

ne işledi. Dizlerindeki

muzlarına bir battaniye sardığını, ona raha

klı bir fırtınayı hatırladı. Gök gürültüsünden korkmuştu

lan tek şey soğuk yağmur, kayıtsız koru

ı, dizlerindeki kanı taş b

amen ve bütün