ım. Fuayedeki hava, ahşap cilası ve İvana'nın mide bulandırıcı, muzaffer parfümünün kok

ıyıcılara, sesi midemi bulandıran sahte

hirli bir gülümseme yayıldı. Avını nihayet kö

i utançla kasılmıştı. Ama onu durdurmadı. Tek bir kelime etme

imle korumak istedim. Ama ayaklarım yere kök salmıştı, uzuvlarım ezici bir

dan geçirip geceye taşımalarını

parfüm orgumun tanıdık varlığı olmadan devasa ve boş hissettiriyordu. Du

bir ülkeydi. Evin her gıcırtısı, her uzak

le irkildim. Korhan yatağa girmişti. Bana dokunmadı. Sadece orada y

saatler

anlığa. Sesi hamdı. "Yüzünü görmeliydin. Elenor'u

remezdim. Söyleyec

diyormuş. Sonunda tekrar yaratıcı olabileceğini hissediyormuş."

eki boş madeni paralardı. Verecek hiçbir şeyim ka

n öyle s

asarım stüdyosu" için çizimlerini gösteriyordu, parfüm

n'a, benim varlığımı tamamen görmezden gelerek. "Hatta küçük bir

, kırık bir gülümsemeyle.

redeyse unutuyordum. Masanın içinde bir kutu küçük şişelerin vardı.

ığım ve yarattığım yeri doldurulamaz kokular. Keskin

mesi aksini

lışıyordum ve o kadar sakarım ki. Şişe kaydı." Elini kaldırdı, parmağında küçük, mükemmel

m do

Lütfen,

rak geçirmiştim: eski kütüphanesinin kokusu, bazen içtiği pipo tütünü, bir fırtınada

, koşarak misafir odasına gittim.

şişe vardı. Ve lekesiz beyaz halı

ın kokusuy

mış ve yavaşça hiçl

ıyı toplamaya çalıştım, sanki bir şekilde tekrar bir araya getirebilirmişim

ek şey son, y

İvana kapı

diye sordu Korhan, s

ifadesi vardı. "Aman Tanrım! Şişenin içinde bu mu va

rim kan ve babamın son kalıntıl

diye boğularak söyl

ğına baktı. Benim ham, dizginlenemeyen kederimi v

yda, sakin ol. Kazaydı. Sana daha fazlasın

dım, ellerimi çekerek. "Anlamıyo

beni korkutuyor. Bana sanki canım

a'yı arkasına çekti, onu benden ko

gibiydi. "Histerik davranıyorsun. İva

larını İvana'ya sardı, saçların

lbim milyonlarca parçaya ayrılmıştı. Ve kocam, koruyucum, c

n hâlâ bir yerlerde olduğuna dair son umut kırıntısı da öld

bitm