ı birbirine yakın, konuşmaları paylaşılan şakalar ve özel göndermelerle dolu alçak bir mırıltıydı. Ben arka
ede iki kişilik bir masa kurulmuştu, şampanya ve tek bir kırmızı gül ile tamaml
taya dökmek ve ona kurtarılacak bir şey kalıp kalmadığını sormak için
k gezimizi hatırlıyor musun?" diye sordu, bana bir ka
katıldım. Anı şimdi lekelenmişti, onun
iştin," dedim, sesim yumuşaktı. Kelimeler aramızda havada
etmemiş gibiydi. Kendi pe
n, bitmek bilmeyen yalanlardan bahsetme
eğiliyor gibiydi, peri ışıkları baş döndürücü bir lekey
ndişesi boş geliyordu. "Solgun görünüy
eki şampanya kadehine baktım. Beni ilaçlam
en'in kahkahalarının sesi uzak
m zonkluyordu ve ağzım kuruydu. İlaçların bulanıklığından deri
n alkışlar ve tezahüratlar duyabiliyordum. Tırabzanı sıkıca kavraya
di. Direkten bir pankart sarkıyo
ülümseme vardı. Bu bizim için romantik bir akşam yemeği değildi. Onun için bir
pertiydi. Ona bir pırlanta kolye hediye ediyordu, haftalar önce bir mücevher mağazası
adeh kaldırdı. "Ve hayatımın geri kalanını
um. Şimdi her şeyi görüyordum. Beni sadece zor bir konuşmadan kaçmak için il
ğımı sandığım adam - hepsi bir yalandı. "Karısını" başka bir kadına nişan par
aranın kapısı açıldı. Beren'di. Odaya süz
ir sempatiyle damlıyordu. "Hakan'ın seni gece
ırılmış görmeyi bekliyordu. Ona hiçbir
" dedim, se
erek. "Sadece nasıl olduğunu görmeye geldim. Sevdiğin adamın
m, sessizliğim o
i. "Onun için savaşmak istemiyor musun? On
ınla ilgilenmiyorum," d
"Sen sadece acı, bitik bir
ğa kalkarak. Kapıyı açtım v
meye çalışarak. "İyi. İstediği
aya geri yattım. Derin, kemiklere işleyen bir yorg
lmak ve tutmak için." Sesi, o kadar samimi, o kadar vaat doluydu. H
kirin arasından bir yol çizdi. Bir söz ne kada
sıyla uyandım. "Uyan bakalım,
m ağrıyordu. Ona
elgesi için evrakları doldurdum. Soğuk, bürokratik bir sür
eki eşyaların çoğu bir yabancıya ait gibiydi. Bir çekmecede, yıllardır k
nden tek bir okunmamış kısa m
beni bir daha asla görme
bir dehşet düğümü sıkıştı.

GOOGLE PLAY