derdi, bu vaatleri kadar boş bir ilgi jestiydi. Özel bir odada bir mahku

an uzakta, doktorla fısıltıyla konuştum. Bir anlaşma yaptım. Özgürlüğüm karşılığında,

a çıktı. Özel dikim bir takım elbise giymişti,

cı derecede nazikti. "Vakfı

bir yüz sunmak için. Eskiden bu etkinliklere onunla katılır, sadık eş ve

dı. Ama sonra hatırladım. Bu benim son gecemdi. Kaçışım yarın

i,"

lonuna tekerlekli sandalyeyle girerken ilk gördüğüm şey, Boran'ın

ınlar ve erkekler tarafından çevrelenmişlerdi. Güçlü bir adam, bir hayırsever görüyo

endim. Eskiden taptığı kişi bendim. Şimdi, tekerlekli sa

emezsin. Ona bakışı, elinin belinde

ürüdü, gülümsemesi tatlı bir masumiyet maskesi

çattım. "N

nu bana veriyor. Sanat kariyerimi

n iyilik için ayrılmış tek parçasıydı. O benim bebeğimdi. Boran ve ben onu b

veriyor

m etti Derin, sesi zafer dolu bir fısıltıydı. "Ama bu gece b

arak buraya getirmişti. Ailemin onurun

ekerlekler protesto edercesine gıc

konuştum, sesim dökülmemiş göz

lina. Derin'in gerçek bir yet

ını öptü. "Ah, Bor

st olmuş bir gülümsemeyle. Onu geri öptü, uzun, ka

e uyardı beni, gözl

ığı vurdu. Sunucu, Derin Soylu'yu vakfın yeni yüzü ol

ma yaptı. Sonra Boran öne çıktı. Cebinden kadife bir kutu çıkardı

de işaret ettiğim gerdan

k aşkıma," dedi mikrofona, sesi ses

eriydi. Onun konumunu sağlamlaştırmak ve beni tamamen

lo salonundan kaçtım. Kendimi ıssız bir çatı terasında buldu

en onları gördüm. Karanlık bir köşede, Derin b

e aşağıdaki sokaktan gelen za

im d

kibimizin sosyopat oğlu, Boran'ın yıllar önce ben