hanetinin taze bir hatırlatıcısıydı. Fiziksel acı donuk bir sızıydı, göğsümdeki ızdırapla kıyaslan

ordu. "Karahan Hanım... Boran Bey, eşyalarını

lanma. Ko

kollarını kavuşturmuş orada duruyordu, Derin Soylu is

ay etti Beren. "Abimi duymadın mı?

dam," dedim, sesim a

le. "Artık değil. Boran, Derin'in

tenimde morarmaya başlayan çürük

resmi gibi geri çekildi. "Beren, belki

uyucu bir şekilde geçerek. Koridorda tereddüt eden hizmetç

" diye uyardım, sesim yıllardır kull

ar. Karahan Şebekesi'nin eski başkanının kızı.

mamdan nefret ediyordu. "Hâlâ insanlara emir verebileceğini mi sanıyor

dönüştü. "Ona bu odayı veriyor. S

ti. "Burası bir Karahan evi.

lara doldurmaya başladılar. Onları izledim, içimde soğuk bir boşluk yayıld

üyük bir sava

dırırken, yüzümde kayıtsız b

ken Beren'in küçümseyerek güldüğünü

unu Beren'e onuncu doğum gününde almıştım. Onu büyüt

ve toprak kokuyordu. Eşyalarım beto

esinden kalma eski bir yaralanma. Bir çatışma sırasında Boran için bir kurşun yemişt

otoğrafımızdı, camı kırılmış, çerçevesi ça

Boran bana o kadar çok sevgiyle bakıyordu ki nefesim kesilmişti. "

işe mi tut

yüzünde kendini beğenmiş bir gülümseme v

ıyordu. "Koca Karahan Hanım, bir bodrumda yaşı

, yığından bir kazak

tı ve ayağını sertçe elime ba

ye tısladı. "Seni

yakaladım ve büktüm. Acıyla yüzü buruşurken

üm evi ayağa kaldırmak i

ağı inen ağır aya

dizini tutarken gördü ve yüzü karard

rdu, sesi tehlikel

m," diye hıçkırdı Derin, titreyen bir parmakla beni

ına koymalarını söylemiştim." Sesi, sanki konumum bir rahatsızlıkmış gibi b

işe mide bul

i daldı. "Boran! Deri

ana bakarken gözleri sertleşti.

ğrafların anısı zihnimde canlan

diye açıklamaya

cılıkla damlıyordu. "Kendine mi saldırdı?

n, rolünü mükemmel bir şekilde oynayarak. "Buraya

n sesi yumuşadı. Saçlarını okşadı. "Burası

doluydu. "Aile kurallarını