ana baktı, yüzü inançsızlık ve küçümseme karış
a uğraşıyormuş gibi salladı. "Bunun ne hakkında olduğunu biliyorum. İp
tü. "Buna gerek yok. Sen Hakan Arslanoğlu'nun karıs
i ağzımda
"Çocukların doğum günü haftaya. Partiyi planlamaya başla
a geri döndü. Seven annelerinden bir doğum günü hediyesi. Ya
zel bir şekilde. "İpek'in doğum günü de aynı gün. Heps
mun o kadar derin bir öfkeyle titremeye başl
Elbette
rihimden iki hafta geçmişti, şişmiştim ve sürekli acı çekiyordum. Ama Hakan beklemem konusunda ısr
rdu. Beni günlerce acı çektirmişti, sırf onun çocukları, onun çoc
i. İçimde histerik bir kahkaha kabardı ama onu yuttu
çamadım. Hakan, mutlu ev sahibesi, malikanenin h
içesiydi. Parti ışıkları altında parıldayan özel dikim bir elbiseyle geldi, boynunda Hakan'd
yanında, her biri bir elini tutm
evresinden olan konuklar
pek Koray.
r musun? Karısı sade
el bir aile gibi görünüyorla
Arkamı döndüm, göle bakan verandanın sessizliğine kaçtım.
," dedi arkamdan
p
gülümseme vardı. "Harika bir iş çı
kilde suya bakt
teşekkür etmek istedim. Çocuklarıma v
etlerine artık gerek kalmadı. Artık ben döndüm. Ve yoluma
gözlerim soğuktu.
n gizli bloğunda ona hediye ettiğini gördüğüm pırlanta bileziği bileğinden kopardı. "Bu
lattı. Havada bir yay çizdi ve kara
ım edin! Biri yardım ets
arı mükemmel yanaklarından süzülüyord
üzü bir fırtına bulutu gib
," dedim, sesim saki
phe pırıltısı gördüm. Beni tanıyordu. Böyle küçük,
akan, o annemin ölmeden önce bana verdiği bilezikti! Seni
. Öfkeliden soğuk, se
ldığı ucuz bir bibloydu. Ama onların "kırılmaz bağlarını
kameraları var," dedim, sesim d
. Hakan durakladı, bakışları benden ona kaydı
ir beden öne atıldı, ağlayan İpek'i
Karya hemen
akla beni işaret ederek. "Onu gördüm! Bileziği İpek'in

GOOGLE PLAY