kırılganlığının yerini kibirli bir sahiplenme havası aldı. Evim

ahaları evde yankılanıyordu. Mutfakta, onları görmezden

biri. "Kocama, o sıkıcı karısından çoktan boşana

an beri terk etmeyi planlıyordu. Annemin "kaz

kendini beğenmiş bir tatminle dol

ından geçerken, Kayra'nın Tuğçe adındaki arkadaşı kasten ayağı

di Tuğçe. "Nereye gitti

ok sakardır. Düzgün yürüy

Bir kelime bile edemeden, Hakan verand

r burada?" d

nim adıma kızdığını düşündüm. Koltuğ

yaptın?"

en, Kayra acı dolu

arak. "Çok kötüydü. Canan üzerime geldi. B

u izler gibiydim. Yüzü buruştu, gözleri

er saniyes

neldi. Kısa süreli endişe parıltısı

ptın?" diy

m, sesim öfkeyle titri

ru bir adım attı, tüm vücudu tehdit saçıy

ı, yanına koşarak. Kolunu nazikçe tutt

ne fırlattı. Seramik parçaları her yere saçıldı. "Beni ne

cağına alıp eve doğ

ye hıçkırdı Kayra göğsüne. "Sadece

du ve bana geri baktı, gözleri so

li bir şekilde sessizdi. "Bodruma gideceksin v

tirdiği, ses geçirmez ve penceresiz, güçle

diye fısıldadım,

tti. "Yoksa güve

zü omzuna gömülüydü, ama gözlerindeki zaf

. Başka seçeneğim yoktu. Merdivenlerden inip bodrumun boğucu karanlığ

r birbirine karıştı. Zaman kavramını tamamen yitirdim. Vücudum soğuk beton zeminden ağrı

a bayılmış

yandım. "Ca

aranlığı deliyordu. Hakan orada d

m protesto çığlıkları atıyo

enliyor," dedi, sesi sanki havadan sudan bahsediyormuş

şıyordu. Beni günlerce karanlık bir odaya kil

emi mi istiyorsun

avranıyor. Halkla ilişkiler için iyi. Ayrıca," diye ekledi, sesi soğuklaşarak, "Ka

erdi. "Sana bir görev seçti. Üzgün

merhametli görünmelerinin bir yoluydu. Ve beni bu işkence odasından endişeyle değil,

rık bir kahkaha kaçtı

nedenini anladım. Anma ile ilgili değildi. Kayra'nın hastalıklı oyun

adamın son kalıntı