u, yalanlarıyla lekelenmişti. Şöminenin üzerindeki Paris'te çekilmiş gülen fo

hareket ettim, kıyafetlerimi dolaptan, kitaplarımı raflardan çekti

Yatak odasının kapısında durdu, ya

si şaşkınlıkla doluydu, sanki g

Kaan," dedim

di, odaya adım atarak. "Bak, kafedeki olay için üzgün

iyorum," dedim, bir kazağı

ünmeye çalıştığında yaptığı hareketti. "Tamam, bu benim hatam. Seni hastane

na istediğin her şeyi alırım. Yeni bir el

r biblonun ihanetlerini unutturacağını düşünü

dan dışarı sürüklüyordu, kolumdaki tu

r denemeye zorladı, kolyeleri tenime tuttu. "Gördün mü? Bu seni daha iyi

sında bir oyuncak bebek, bir pervane gibi hissettim

bir kolyenin parasını öderken,

n, c

dü, gözleri kadife ku

anımıza gelerek. Bana baktı, yüzünde sahte

geceki bağış gecesinde giyeceğim elbiseyle mükemmel olur."

e yapacağını gör

döndü. "Biliyor musun, haklı. Bu pırlantaların rengi gerçekten onun göz

Kolyenin parasını ödedi ve sonr

ğını öperek. "Bana her zaman çok iyi davranıyorsun."

zür hediyesini almış ve karısına, tam gözümün önünde vermişti. Bana ikinci sınıf olduğumu,

edim. Dönüp ma

attım. Bir ikinci el dükkanına yürüdüm ve doğum günümde bana verdiği tasarımcı çantasını sattım. Ayak

ssettim. Acı hala oradaydı, derin, inatçı bir s

amış eski bir mesaj duruyordu. Norveç Kraliyet Müzik Akademisi'ndendi, prestijli keman

a'ya t

e uçuşuyordu. "Cömert teklifiniz için teşekkür ederim. E

bir rahatlama dalgası geçti. Bu benim yeni başlangıcımdı. Y

eri dönmüş ve tüm eşyalarımın olmadığını görmüş olmalıydı.

sordu kapıyı açtığımda. "Ne

n. Seni terk ediyor

ası çıkardı ve yüzüme salladı. Bu, zaten hazırlanmış ve imzam için hazır bir evlilik öncesi sözl

işaretlemeye çalışıyordu. Bütün senary

ım," dedim. "Ve sen

sesi hayal kırıklığıyla yükselerek. "Kolye yüzün

nraydı. Bu delili

bakış vardı. "Bunu yapma, Elif. Bi

a baktım. Bir yabancı gördüm. Ölü bir kardeşin d

y, Kaan," dedim, sesim