Saye
layan titrek hıçkırıklarla sarsılıyordu. Onu sıkıca tuttum, yeni bir hayatı
diye omzuma hıçkırdı, sesi küçük ve kırıktı
saçlarına düşerken. "Seni o kadar çok insan seviyor ki. Yaman Ded
mak için geri çekilerek, gözleri kırmızı ve ş
sıkıyordu. Bu, Emir'in ona verdiği son hediye
"Biliyorum, bebeğim. Ama Babacığın ve annesi... burada kalmamızı istemiyo
, eli ahşap kurdu bıraktı. Gözleri tekra
r miyiz? Sadece doğum günüme kadar? Belki... belki gelir. S
bir anı, son bir sevgi kırıntısı için
ısıldadım, gözyaşı lekeli ya
ada dokunulmadan duruyordu. Küçük evimizdeki sessizlik sağır ediciydi. Sonunda
. "O beş yaşında, Emir. Bütün gün pencerenin ken
z kaldı. Sonra bir tık
tü. "Sorun değil, anneciğim. O meşgul." Küçük, titrek
aya ayrıldı. Emir'i geri aramak, bağırmak, öfkelenmek ve kırdığı şeyi düzelt
. Can için bir
kıvılcımı yandı. "Hatırladı! Anneciğim, doğum günümü h
. Onu bekleyen koca b
ceki kalp kırıklığı unutulmuştu. Yol boyunca heyecanla
süslerle dolu değildi. Yüzlerce gülle ve şampanya yudumlayan şık giyimli misafi
r pastanın yanında dururken gördü ve saf bir
ssizleşen odada yankılandı. "Pastayı kesm
. "Nisan? Can? Burada ne yapıyorsunuz?" Üzerinde özel dikim bir sm
n ve Emir arasında gidip geliyordu. "Bu...
ket. "Kime Babacığım diyorsun sen?" diye sordu, sesi soğuk ve keskindi. Can'ı itt
zleri korku ve şa
nu kollarıma ald
ırıtış vardı. "Ama parti daha yeni başlıyor. Gelmenizi o kadar çok ummuştum ki." Telefonunu kaldırdı, Emir'in numaras
nlara, sevgilim. Herkese bu sığıntı çocuğ
u. Sonra Selin'e, güçlü, nüfuzlu misafirlere, elde etmeye çok yaklaştığı im
n ceva
m öfkeyle titriyordu. "Ve babası dünyanın en h
k attı ve sonra eli uçtu, tokadının keskin acısı balo salonunda yankıland
öfke maskesiydi. "Her şeyi mahvet
relediler, itip kaktılar. Bir yumruk mideme indi, nefesimi kesti. Darbel
halde duruyordu, yüzü bir dehşet ve ka
rdığı için ona borçlu olduğumu hissettiğim
rımın arasından sıyrılmış ve Emir'in ayaklarına kapan
a bilmemesi gereken bir acıyla hamdı. "Lütfen, e
bacığım değ
a baktı, yüzü kül gibiydi, tüm vücu
akışları sabitti, doğaüstü bir şekilde yetişkindi. "Şim
le, hırpalanmış annesini yöneten küçük, kırık bir çoc
ir mesaj. Eve git, Nisan. Can'ı al. Bu
baktı. "Anneciğim," dedi, sesi sessiz am
çok," diye
hadi şimd
otoğrafı, her mektubu, o küçük ahşap kurdu. Buradaki ha
k ve asla ark
-
GOOGLE PLAY