/0/96771/coverbig.jpg?v=4413a80622b4151de9c6d9f63baa62db)
Arslan'ın kaderindeki eşiydim. Ama o beş yılın her b
olacağını söylediği o muhteşem gümüş rengi elbiseyle büyük merdivenlerde
larca onun yalanlarına inandım. O, benim hayallerimi Figen'e sunarken, onun doğum gününü
ğimde ise acımı
, "Bu işi bir türlü anlamıyor," diye yakındı. "Bir eş un
bendim. O benim eşim değildi; o bir korkaktı ve ben sad
eddettim. Aramızdaki bağ paramparça olurken nihayet paniğe kapıldı, yeniden
lü
un Göz
ve ziyafet masalarından gelen fırında yaban domuzu kokusuyla doluydu. Bu
beşinci yıl dönümüydü. Beş yıl... ve her biri sanki başkasının hayatını ödünç al
alçak bir hırıltı titreşiyordu. O kayıptı. Dans eden sürü üyelerinden ol
sessizce sıyrıldım, yumuşak terliklerim soğuk taş zeminlerde hiç se
cızırtılı bağlantısı aracılığıyla, özel Zihin Bağı'nın yankısını hissedebiliyordum. Bu, yalnızca bir Alfa
hnime sızan alçak, samimi bir mırıltıyla. "Gece yarısı çanı çaldığı an, sana söz v
terzinin dükkanında. Gümüş rengi, yakalanmış ay ışığı gibi parıldayan muhteşem bir elbiseyi havaya kaldırmıştı. "Kutlam
nın bir ateşe dönüşmesine izin vermiştim, bu yıl nihayet
nlıyordum. Elbise, söz, sürpriz... hiçbir
kayeti benim de kulağıma geldi. "Bu işi bir türlü anlamıyor," diye homurdandı ve benden ba
ben? Beş yıldır onun kay
di Figen'e, sesi yine o mide bulandırıcı, tatlı
kı değildim. Gerçek anlamda Luna'sı bile değildim. Ben bir engeldim. Tanrıça tarafından
bim göğsümde bir buz kütlesiydi. Tam gece yarısı
rdu. Benim elbisem. Son basamakta durdu, dudaklarında muzaffer bir sırıtışla, gölgelerden yeni
i. Çenemi kaldırdım, gözlerim salonun karşısındaki Alp'in gözleriyle kilitlendi. Şaşkın g
dan okuması
sesim soğuk ve netti, kutlama uğu
ak. Alın si

GOOGLE PLAY