z an için, tü
aşlarımın alaycı yüzleri arka pland
adar güçlü bir rahatlama dalg
a da belirgin bir dehşet ifadesiyle do
pıya, temsil ettiği kaçışa kili
ğdi. Dokunuşu tereddütlü, neredeyse korku doluydu. "Gi
imde görünmesine izin verdim. "Beni korumak mı? Biliyordun. Beren ve ar
nç verici bir kızarıklık yayıldı. "Evet," d
ti. Her şeyi izlemiş, kendi suçluluğu ve zayıflığı içinde boğul
üne bir tokat attım. Çatlama
haldesin," d
raması bir öfke patlamasıyla unutulmuştu. "
uzatıp onu çelmeledim ve öne doğru düşerken dizinin arka
onu paspas kovasına geri sürükledim. Emin olm
ıştım," diye tısladım, sesim iki ömür bo
uk bir sesle bağırdı, sesi
, eli sızlayan yanağındaydı. Sebep olduğu bu kao
va
on yıllardır duymadığım bir sevg
ren'i bıraktım, o da
nd
nı keskin mavi gözlere ve kararlı çeneye sahipti. Babam, Rıfat Karahan, yanında duruyordu, eli omzundaydı, y
asında ölmüşlerdi. Boğazıma bir hıçkırık t
Beren, şaşkın bir Can. Sonra bakışları bana, doğal olmayan
uk bir çığlık kop
akım elbisesini ya da cilalı zeminleri umursamadı. Önümde dizlerinin üzerine
yaşlar süzülüyordu. "Seni bulduk," diye fısıldadı saçım
arı ikimizi de sararak, sadece hayalini kur
eyd
GOOGLE PLAY