kötüleştirdi, ta ki vücudunun her bir parçası bir acı senfonisine dönüşene kadar. Şaf
n geldi. Eski Arslanoğlu malikanesine gitmek zorund
ak inerken Kaan aşağıda belirdi, k
ırdı," diye yanıtladı Hir
öylemek üzereyken, Beren'in neşeli ses
şuyorsun, Hira?" Beren merdivenlerden indi, Hira'nın ad
geldi ve ön kapıy
aması demir gibiydi. "Hiçbir yere gitmiyorsun. Ber
sine karşı küçümsemeyle doluydu. "Sana biraz para verec
inde, ona bir kez bile bir şey almayı teklif etmemişti. Aniden ge
dedi, sesi buz gibiydi.
umalarına işaret etti.
en limuzinin arkasın
rjisi sınırsız, kahkahaları alışveriş merkezinde yankılanıyordu. Hira, giderek bü
dizleri her adımda bükülüyordu. Sonunda, devam edemedi. Çantalar uyuşmuş parmaklarından
beğenmiş bir gülümseme vardı. "Şimdi
larak yaptığını, acısının her anından zevk aldığını biliyordu.
ardan kalktı ve çanta
unla işini b
n yeni kıyafet yığınını iş
ı kaldırdı. Hira'ya bakm
. bunun için hizmetçiler v
er içinde kalmış yüzünü gördü. Bir an için, bir ş
a doldu. "Ah, boş ver. Sorun değil. Kendim yaparım. Tab
ifadesi anında sertleşti.
ada duruyorsun? Birkaç parça çamaşır yıkamanın ne
fiziksel darbeden daha ser
nımı olarak beş yıl geçirdikten sonra bile, onu
ve kıyafetleri çamaşır
ynuna doladığını duydu. "Ah, Kaan, sen en
sesi onu takip etti. "Se
ipek ve kumaş yığınına baktı ve dün
sırtındaki yaraları yeniden açmıştı. Bacağı şişmiş ve dokunulduğunda s
bulanıklaşıyordu. Yatak odasına ulaştıkt
odadaydı. Bir hemşire koluna
iz var. Bay Arslanoğlu sizi kendisi getirdi. Çok
çarptı. Kaan mı? Onun için endişelenmiş mi
ısı ardına k
ydı. Elinde bir tabanca tutuyordu ve s

GOOGLE PLAY